Eğitim

Harran Üniversitesi'nde Dekan Zorbalığı İddiası !

Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Ömer Faruk Demirkol, 30 yıldır kurumumun gelişimi ve saygınlığı için var gücüyle çalıştı, geçtiğimiz gün dekanın zorbalığına maruz kaldığı iddia edildi. Fakülte Dekanı tarafından mobinge uğradığı ileri sürülen Prof.Ömer Faruk Demirkol, hakkında haksız yere iki defa soruşturma açıldığını ve odasının mahkeme kararı beklenmeden zorla boşaltılmaya çalışıldığını açıkladı.

Abone Ol

Prof.Ömer Faruk Demirkol, geçen yıl Yüksekokulu Turizm Fakültesine dönüştürdü. Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde Dekan Yardımcılığını yaptı. Bugün ise Harran Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanlık ve Rektörlük ona bir odayı bile layık görmedi, odasını cebren boşalttı.

30 yıldır mensubu olduğu Haran Üniversitesi İİBF'de; Profesör Dr. olarak akademik ve İdari görevler ile TOBB Şanlıurfa Akademik Danışmanlığı, Şanlıurfa Kent Konseyi Akademik Danışmanlığı gibi görevlerde bulunarak kurumumun gelişimi ve saygınlığı için var gücüyle çalışan Prof.Ömer Faruk Demirkol, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; "Makam için değil; Harran Üniversitesi ve Şehrimin geleceği, öğrencilerim ve meslektaşlarım için emek verdim.

Koltuk sevdalısı olmadım. Profesörlüğüme altı ay kala, Dekan olamayacağımı bilerek, yıllarca emek verdiğim Yüksekokulu, ekibimizle birlikte Turizm Fakültesi’ne dönüştürdük.

Ancak bir süredir, odamın boşaltılmasına yönelik bir idari süreç yürütülüyor. Fakülte Yönetim Kurulu Kararı ile ve belge ve gerekçe sunulmadan yapılan bu oda boşaltma işleminin hukuka ve akademik teamüllere uygun olmadığını resmi yazı ile belirttim.

Ne yazık ki bu süreçte yalnızca Dekan Sn. Prof. Dr. Zeynep Müjde Sakar değil, tarafsız kalması gereken Rektör Sayın Prof.Dr. Mehmet Tahir Güllüoğlu da da son dönemde bu idari tasarrufa dâhil olmuştur.

Daha geçen hafta aynı Fakültede derslik sıkıntısından dolayı derslerin bahçede işlenmesi yerel ve ulusal medyada geniş bir biçimde yer almıştır. Dekanlık ve Rektörlük bu soruna çözüm bulacağı yerde önceliği odama vermiştir.

Otuz yıllık emeğimin karşılığı olarak Sayın Dekanın imzası ve Sayın Rektör’ün Oluruyla yarın dersim olmasına rağmen odamı boşaltmadığım takdirde cebren boşaltılacağı bugün tarafıma bildirildi.

Oysa iki hafta önce yürütmeyi durdurma talebiyle mahkemeye başvurmuştum. Fakat mahkeme sonucu beklenmeden bu karar uygulanmak isteniyor. Aynı katta üç boş oda olmasına rağmen, üst kattaki asistan odasına taşınmam isteniyor.

Son bir ayda bana karşı iki haksız soruşturma açılmış ve iki adet uyarma cezası verilmiştir. 30 yıl boyunca aldığım ilk disiplin cezasınsan dolayı da yargı yoluna başvuracağımı söylememe rağmen, oda boşaltma yazısı bugün aceleyle gönderilmiştir.

Ben akademisyenim. Çalışmalarımı ders aralarında akademisyen arkadaşlarımla koridorda, öğrencilerimle bahçedeki kamelyada veya kantinde de yaparım. Çünkü benim için mesele bir oda değil; kurumsal adaletin, emeğin ve akademik onurun korunmasıdır.

Harran Üniversitesinin büyümesi için çalıştım; şimdi aynı üniversitede adaletin yaşaması için direniyorum. Süreci; inandığım değerlere, hukuka ve nezakete olan bağlılığımla sürdüreceğim. Her şeye rağmen "ben değil biz" şiarı ile Üniversiteme adiyet, Şehrime minnet borcum için var gücümle çalışmaya devam edeceğim. Harran Üniversitesi ve Şanlıurfa göz bebeğimizdir. Desteğini ve dayanışmasını esirgemeyen tüm meslektaşlarıma, öğrencilerime, dost ve akrabalarıma teşekkür ederim.