Şanlıurfa ili genelinde tüm lise türlerinden 803 katılımcı ile gerçekleştirilen araştırmada, iddia edilenin aksine gençler arasında ateizm ve deizmin dile getirildiği kadar yaygın olmadığı sonucuna ulaşıldı.

Tutarsız Aile Ortamı Gençleri Olumsuz Etkiliyor Yapılan araştırmanın bulgularına göre katılımcıların yalnızca %2’si kendisini ateist olarak tanımlarken, %0,9’u kendisini deist olarak tanımlamaktadır. Ayrıca din dışı yönelim seviyesi en yüksek çıkan öğrencilerin, yetiştikleri aile ortamını “tutarsız” olarak niteleyen katılımcılardan oluştuğu görülmektedir. Dikkat çeken bu veriye göre gençler tarafından tutarsız olarak nitelenen bir aile tutumunun bireylerde din dışı eğilime yol açtığı dile getirilebilir. 

LILKLÇ
“Okulda verilen din eğitiminin, inanç ile ilgili aklınıza takılan sorulara cevap vermede başarılı olduğunu düşünüyor musunuz?” sorusuna verilen cevaplara bakıldığında ise, yüksek seviyede ve çok yüksek seviyede din dışı eğilime sahip olan öğrencilerin, ağırlıklı olarak söz konusu eğitimi “yetersiz” bulan öğrencilerden oluştuğu belirlendi. Bu tespitten hareketle öğrencilerin din ile ilgili sorularına doyurucu cevap bulamamalarının, gençlerde ateizm ve deizm gibi din dışı eğilimlere yönelmelerinde etki eden unsurlardan biri olduğu da söylenebilir. 

Bununla birlikte katılımcıların %56,5’inin dinî bilgi birikimini ailesinden elde ettiğini dile getirdiği araştırmada, ilgi çeken bulgulardan biri de din dışı yönelim seviyesi yüksek olan öğrencilerin, dinî anlayış ve dinî bilgi birikimlerinde en fazla yeri olan unsurları kitaplar ve sosyal medya olarak belirtmeleridir.
Sosyal Medya Gençlerin Din Dışı Yönelimlerinde Oldukça Etkili

Bu tespite dayanak oluşturan “Dinî anlayışınızda ve dinî birikiminizde en etkili olan kişi ya da kurum aşağıdakilerden hangisidir?” sorusuna katılımcıların %4,9’u “kitaplar”, %3’ü “sosyal medya” cevabını vermişken; uygulanan ölçek verilerine göre yüksek düzeyde din dışı eğilime sahip olduğu tespit edilen katılımcıların %21,4’ünün “kitaplar” cevabını verenlerden, %21,4’ünün de “sosyal medya” cevabını verenlerden oluştuğu görülmüştür. 
Benzer şekilde çok yüksek din dışı eğilime sahip olan katılımcıların %27,3’ünün “kitaplar” cevabını verenlerden, %18,7’sinin de “sosyal medya” cevabını verenlerden oluştuğu görülmüştür. Bu verilere göre gençlerin dinî konularda bilgi edindiği kaynakların güvenilir olup olmaması, din dışı yönelimlerinde oldukça etkili olduğu görülmektedir.

Araştırmadan elde edilen veriler ve analizler sonucunda çeşitli tavsiyelerde bulunan Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Ömer Özdemir; “Aile bireyleri gençlere karşı baskıcı ve tutarsız yaklaşımlardan şiddetle kaçınmalı, gençlere karşı hoşgörülü olmalıdır. Okulda verilen din eğitimi gençlerin din ile ilgili sorularına doğru ve doyurucu cevap verebilecek biçimde düzenlenmeli ve bu doğrultuda nitelikli kitap, görsel, video vb. materyaller üretilmelidir. Dini temsil ettiği düşünülen kişiler söz ve davranışlarıyla gençlere doğru örnek olmalıdır. İlgili kamu kurumları ve sivil toplum örgütleri, gençlerin yoğun biçimde kullandıkları sosyal medya ağlarında etkili bir şekilde varlık göstermelidir. Bunun yanı sıra gençlerin din ile ilgili sorularına sağlıklı cevaplar verebilecek nitelikte program ve içerikler üretilmelidir” diye konuştu.

MJHJMKHJKH