Harran Üniversitesi tarafından yapılan açıklamada: “Hızla gelişen dünyada birçok yapıda beton kullanılıyor. Bu beton yapımında kullanılan çimentonun üretimi sırasında salınan karbondioksit havayı kirletiyor. Mühendislik Fakültesi akademisyenlerimiz hava kirliliğinin önüne geçmek ve dünyada hızla gelişen yapıların maliyetlerini düşürmek için bir proje geliştirdiler.

 Harran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenen Mühendislik Fakültesi bilim insanları “Agresif Ortamlara Maruz Kalan, Enerji Verimli, Alkali Aktif Toprak Malzemelerle Üretilmiş Kompozitlerin Dayanıklılığının ve Mekanik Performansının Değerlendirilmesi” başlıklı proje kapsamında çalışarak doğayı korumak adına “Doğal Yeşil Beton” adı verdikleri bir madde geliştirerek üretimini gerçekleştirdiler.

 Harran Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri tarafından desteklenen çalışma, demir-çelik fabrikalarının atık malzemelerini geri dönüştürerek işlenmemiş materyal tüketimini ve materyal ücretini azaltırken aynı zamanda çok daha az enerji tüketen, hava kirliliğinin önüne geçilebilecek ve çevreye zararlı olmayan yeni bir tür beton üretim işlemi geliştirilmiş oldu.

 Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyemiz Prof. Dr. Kasım Mermerdaş ve çalışma ekibinin yapı maliyetlerini düşürerek ekonomik olmasına yönelik çalışmaları da yürüttüğü proje kapsamında üretilen Doğal Yeşil Beton, atık geri dönüşümü ve yüksek performanslı bir yapı malzemesi olarak çevre kirliliğini önleme açısından çok faydalı olacak.

Artan nüfusla birlikte ortaya çıkan üst ve alt yapı ihtiyaçları göz önünde bulundurulduğunda en önemli yapı malzemeleri olan beton ve harç kullanımının kaçınılmaz olmasının beraberinde çimento üretimini de zorunlu kıldığını belirten Prof. Dr. Kasım Mermerdaş; “Elimizdeki verilere göre dünyada toplam çimento üretimi 2011 yılında yıllık 3,6 milyar ton iken 2021 yılında 4,4 milyar tona ulaşmıştır. Çimento üretiminin sebep olduğu karbondioksit salınımı, atmosferdeki toplam karbondioksit miktarının yaklaşık %8’ini teşkil etmektedir.

 Çalışmamızda beton ve harç gibi malzemeleri, çimento olmadan üretmek için demir-çelik fabrikalarının atık malzemesi olan öğütülmüş yüksek fırın cürufunun çeşitli kimyasal ve doğal mineral katkılar ile bağlayıcı özellik kazanması sağlanmıştır.

Ürettiğimiz kompozitin çimento içermemesi ve atık malzemenin geri dönüşümünü sağlamış olmasından dolayı bu malzeme “yeşil beton” kategorisinde değerlendirilebilir. Ayrıca elde ettiğimiz verilere göre bu malzeme referans çimentolu yapı malzemelerine kıyasla daha yüksek dayanıma ve daha iyi kimyasal dayanıklılığa sahiptir.

Kullandığımız doğal toprak mineral katkılarından dolayı malzemenin ismini doğal yeşil beton olarak belirledik. Bu malzemenin yapıdaki enerji verimliliği ile ilgili olarak yürütmekte olduğumuz diğer bir çalışmada ise uzun süreli mevsimsel sıcaklık değişimlerinde yapıdaki ısı depolama ve iletimi ile ilgili bir çalışma yürütmekteyiz. Bu kapsamlı çalışmanın başarıya ulaşması için yoğun emek veren çalışma arkadaşlarım Dr. Şevin Ekmen, Öğr. Gör. Nadhim Hamah Sor ile enerji verimliliği çalışmalarını yürüten Dr. Öğr. Üyesi Yusuf Işıker ve İnş. Yük. Müh. Metin Karadağ’a gösterdikleri özveriden dolayı teşekkürlerimi borç bilirim” diye konuştu.