CHP İstanbul Milletvekili Şanlıurfalı Mahmut Tanal, deprem, toprak kayması, çığ, sel, yangın, kaya düşmesi, su baskını gibi genel hayata etkili afet bölgelerinde mesleğini icra eden avukatların, başka barolara geçiş sürecinde nakil ücreti talep edilmemesi amacıyla TBMM Başkanlığı’na kanun teklifi sundu. Tanal’ın hazırladığı Avukatlık Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin gerekçesinde, yargının kurucu unsurlarından, savunma makamının temsilcisi olan avukatların, adaletin sağlanması amacıyla hukuki bilgi ve tecrübeleri ile kamu menfaatinin sağlanması amacıyla hareket ettiğinin altı çizildi. MESLEKİ FAALİYETLERİNİ YÜRÜTEMEZ HALDELER Kahramanmaraş merkezli depremde yıkıma maruz kalan ve afet bölgesi ilan edilen 11 ilde yaklaşık 16 bin avukat bulunduğunun aktarıldığı gerekçede, mağdur avukatların görev yaptıkları avukatın ofislerinin ve evlerinin depremden doğrudan etkilendiği ve kullanılamaz durumda olduğu belirtildi. Depremden etkilenen illerdeki adliyelerin, baroların ve hukuk bürolarının yıkıldığının hatırlatıldığı gerekçede, deprem öncesinde de ülkenin ekonomik durumunun etkisiyle birçok zorluk çeken avukatların, depremle beraber bir darbe daha aldığına dikkat çekildi. Deprem nedeniyle yıkılan, harabe haline gelen birçok il ve ilçelerde mesleki faaliyetlerini yürütemez hale gelen avukatların, başka illerdeki barolara nakillerini talep ettiklerinin belirtildiği gerekçede, afetzede avukatlardan “giriş keseneği” veya “nakil ücreti”, “nakil giriş keseneği” adı altında herhangi bir ödeme talep edilmemesi gerektiği ifade edildi. AFETZEDELER BU ÜCRETTEN MUAF TUTULMALI Avukatlık Kanunu’nun 81. maddesinde Baro Genel Kurulunun görevleri arasında giriş keseneğine dair “Levhaya, avukatlık ortaklığı siciline yazılacakların giriş keseneğini avukatlar için en az iki bin en çok sekiz bin, avukatlık ortaklıkları için en az yirmi bin en çok seksen bin; yıllık keseneğini de avukatlar için en az bin en çok dört bin, avukatlık ortaklıkları için en az on bin en çok kırk bin gösterge rakamının her yıl bütçe kanununda Devlet memurları için belirlenen maaş katsayısının çarpımı ile elde edilecek miktar oranında tespit etmek ve bunların ödeneceği tarihleri belirlemek.” şeklindeki hükmün yer aldığının dile getirildiği gerekçede, her ne kadar bu hükümle giriş keseneğine dair çeşitli sınırlar konulmuş olsa da afetzedelerin bu ücretlerden muaf tutulmasının hakkaniyetin gereği olduğu vurgulandı. Kanun teklifinin gerekçesinde, Anayasa’nın 2. maddesinde vurgulanan sosyal devlet ilkesi gereğince afet bölgesinde yer alan avukatlardan baro nakli konusunda ücret talep edilmemesi gerektiği belirtildi.