Türkiye’nin gündemine oturan Suruç Ölüm yolunu, muhalefet partilerin farkındalık eylemleriyle Ulaştırma Bakanlığının ihale sürecini başlattığını dile getiren Mahmut Tanal, kaymakamlığın ihale aşamasını kendi lehine çevirmek istediğine dikkat çekti. Kaymakamı siyasetten uzak durmaya davet eden Mahmut Tanal Sosyal Medya hesabından yaptığı paylaşımında Suruç Kaymakamlığını da etiketleyerek şunları dile getirdi; “Bizlerin, CHP Şanlıurfa İl Başkanlığımızın, diğer muhalefet partisi teşkilatlarının farkındalık eylemleri, paylaşımları ve girişimleri sonrası Şanlıurfa-Suruç arasındaki Suruç Ölüm Yolu'nun düzeltilmesi için ihale süreci başladı. AKP’nin Suruçlu Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız ise meseleyle kendisi ilgilenmiş gibi paylaşım yaptı. Tabii anında sosyal medyada tepki gördü. “Muhalefet sayesinde oldu. Bugüne kadar ne yaptın Suruç ölüm yolu için?” şeklinde eleştirildi. Suruç Kaymakamlığı da tuhaf bir şekilde tartışmaya dahil olarak, AKP’li vekil İbrahim Halil Yıldız’a sahip çıktı! Kaymakamlığın resmi Twitter hesabından Yıldız’ın fotoğrafı kullanılarak, Kaymakam Kenan Aktaş’ın ağzından Yıldız’a teşekkür mesajı yayınlandı. Kaymakamlar, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tabidir. Öyle kafalarına estikçe siyaset yapamazlar. Kaymakamların, kaymakamlıkların kalkıp bir milletvekilini övücü, destekleyici mahiyette tweet atması ne zamandan beri gelenek oldu? Suruç Kaymakamı, AKP üyesi, sempatizanı, taraftarı sıfatıyla mı bu paylaşımı yapıyor, yoksa kaymakam sıfatıyla mı mesaj veriyor? Kaymakam, bu tür siyasi polemiklere dahil olamaz. Suruç Kaymakamlığı önce #ŞenyaşarAilesi fertlerinin Suruç Devlet Hastanesi’nde linç edilmesinin, katledilmesinin neden engellenmediğini, olaya ilişkin kamera kayıtlarının hastane duvarının kırılarak nasıl götürüldüğünü anlatsın. Unutulmasın ki yasaya göre kaymakam, ilçe sınırları içinde bulunan genel ve özel kolluk kuvvet ve teşkilatının amiridir. Kaymakam, ilçenin her yönden genel idare ve genel gidişini düzenlemek ve denetlemekten sorumludur. Siyasetten uzak dur Kaymakam bey! Hatırlatalım: Devlet Memurları Kanunu’nun 7’nci maddesiyle, memurların siyasi partilere girmeleri, herhangi bir siyasi parti ya da kişinin yararını veya zararını hedefleyen davranışta bulunmaları yasaklanmıştır.”