“Biz Bir Avucuz, Ama Güçlü Bir Avucuz”
Programda, Güllüoğlu’nun öğrencilerinden eğitimci-ressam Muharrem Çelik duygu yüklü bir konuşma yaptı. Çelik,“Biz bir avuç insanız ama güçlü bir avuç. Nevin Hocamızın etrafında nitelikli, donanımlı, ülkemizin kültürüne, sanatına, medeniyetine ve eğitimine yön veren insanlar vardı. Onun etrafında kuru kalabalıklar yoktu. Bizler her zaman Nevin Güllüoğlu’nun izinde olacağız, ondan aldığımız öğretileri sonsuza dek taşıyacağız.” sözleriyle hocasına olan özlemini dile getirdi.
Çelik ayrıca, Güllüoğlu’nun hatırasını yaşatmak için televizyon programı, aile ziyareti, kabir ziyareti, karma resim sergisi ve öğrenciler tarafından yazılan köşe yazılarıyla anısını gündemde tuttuklarını, bundan sonraki yıllarda da aynı kararlılıkla çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.
Eski Urfa Valisi Muzaffer Dilek’in Güllüoğlu’na verdiği destekleri de hatırlatan Çelik, Dilek’in kültüre ve sanata olan ilgisini, sanatçılara sağladığı katkıları vurguladı ve kendisine teşekkür etti.
“Serum Takılı Hâlde Bile Çalışıyordu”
Anma programında söz alanlardan biri de Cumhurbaşkanlığı tarafından “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcısı” ödülüne layık görülen Osmanlı Nergiz oldu. Nergiz, Nevin Güllüoğlu sayesinde bu günlere geldiğini ifade ederek şunları söyledi:“Hocamız, serum takılı olduğu halde bile sevgiyle programlar hazırlardı. Ondan çok şey öğrendim, çok şey aldım. Fedakârlıkları hâlâ hafızamızda.”
Dr. Necla Tosmur, “Bizler Nevin Hocadan aldığımız öğretiler doğrultusunda öğrenciler yetiştiriyoruz. Bugünlere onun sayesinde geldik.” derken, aktivist Zeynep Yılmaz, “Nevin Hocanın yerini dolduracak kimse yok. Urfa’da onun boşluğu hâlâ hissediliyor, bu çok acı bir gerçek.” sözleriyle duygularını paylaştı.
Devlet sanatçısı İsmail Özbek ise, “Nevin Hoca ile tanışma fırsatım olmadı. Ama öğrencileriyle tanışmak, onun ilkeleri doğrultusunda sanat üretmek benim için büyük bir onur. Onun eserleri hâlâ burada, öğrencilerinde yaşıyor.” dedi.
“Nevin Abla, Urfa’ya Adanmış Bir Hayattı”
Milletvekili Cevahir Asuman Yazmacı, “Nevin Abla, ömrünü Urfa’ya adamış, kültürümüze ve medeniyetimize değerli katkılar yapmıştı. İlkeli, dürüst ve mütevazı kişiliğiyle hepimize örnekti. Kan bağımız yoktu ama gönül bağımız çok yüksekti. Rabbim onu Peygamber Efendimizin dizlerinin dibinde eylesin.” sözleriyle hocayı rahmetle andı.
Anmaya katılan küçük yaştaki öğrencilerden Muhammed Yusuf ise, “Nevin Güllüoğlu çok az anlatılmış bir insandır. Evine gittiğimde kardeşi Ferda Abla ile tanıştım. Hocamızın çok büyük bir insan olduğunu, ilkleri başardığını, öğretmenler yetiştirdiğini gördüm. Allah rahmet eylesin.” dedi.
Celal Bucak ve Hüseyin Güzel, Güllüoğlu’ndan çok şey öğrendiklerini, onun sayesinde düzenli ve ilkeli çalışmayı öğrendiklerini dile getirdiler. Prof. Dr. Emine Teker ise gözyaşlarıyla şu sözleri söyledi:
“Nevin Hocam sayesinde bugünlere geldim, profesör unvanına ulaştım. Onun öğrettiklerini öğrencilerime aktarıyorum. Hocam, bak ben profesör oldum; bu müjdeyle huzuruna geldim.”
Gözyaşları, Dualar ve Hatıralarla
Nevin Güllüoğlu anma programı, gözyaşları, dualar ve hatıralarla son buldu. Katılımcılar, hocanın kabrine su dökerek ona olan özlemlerini dile getirdiler.
Bu anlamlı buluşma, Şanlıurfa’ya hizmet etmiş, kültür ve sanatta derin izler bırakmış, eğitimciler ve sanatçılar yetiştirmiş güçlü bir kadının hatırasını yaşatmaya yönelik unutulmaz bir program olarak tarihe geçti.