Özellikle GDO’suz pamuk üretiminde dünya devleri arasında yer alan Türkiye’de Atatürk tarafından 1934 yılında kurulan Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü’nün çalışmaları ve dünyanın tercih ettiği verimi ve lif kalitesi yüksek pamuk türleri anlatıldı.

Pamuk tarlasında düzenlenen etkinliğe Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Koray Şimşek, Enstitü Teknik Personeli Ziraat Yüksek Müh. Dr.Şerife Balcı, Nazilli Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü, Ziraat Odası Meclis Başkanı Mesut Yörükoğlu, Ziraat mühendisleri, çiftçiler ile ziraat ve tohum firmalarının yetkilileri katıldı. Etkinlikte dünyaca kabul görmüş olan pamuk türleri konuşularak uygulama yapılan alanda yetiştirilen pamuk türü incelendi. Yaklaşık 3 saat süren etkinliğin ardından konuklara kavurma, pilav ve ayran ikram edildi.

“Pamuğumuza hep birlikte sahip çıkmalıyız”
Yapmış oldukları tohum çalışmalarıyla kalite ve verimlilikte yaklaşık yüzde 50’lik bir artış beklediklerini belirten Tarım İşletmecisi Ziraat Yüksek Mühendisi Ahmet Bozdağ: “Etkinlik düzenlediğimiz bu tarlada, pamuğun, tohumdan hasat zamanına kadar geçen sürecini yakından takip ediyoruz. Pamuğun kalitesi için en iyi ilaçları kullanıp böceklerle mücadele ediyoruz, belli gübrelerle hızlı büyümesini sağlıyoruz ve en son pamuk açtırıcı defoliant dediğimiz ürünle hasada hazır hale getiriyoruz. Yaptığımız uygulamalarla bizzat çiftçileri yakından takip ediyoruz. İşletmemizin hazırlamış olduğu reçeteleri kullananlarda yüzde 50 verim artışını garantiliyoruz. Nazilli, diğer bölgelere göre en iyi kalitedeki pamuğu yetiştiren yerlerden biridir. Gördüğünüz gibi pamuğumuz oldukça kalitelidir, biz pamuğumuza sahip çıkıyoruz, çiftçilerimizde sahip çıksın” dedi.

“En uzun lifli ve kaliteli pamuklara sahibiz”
Atatürk zamanında Nazilli’ye kurulan araştırma enstitüsünün buradaki pamuğun kalitesini gösterdiğini ifade eden Nazilli Ziraat Odası Başkanı Necdet İzgü: “Bölgemizin stratejik ürünlerinden biri pamuktur. Türkiye’de tek olan araştırma enstitüsünün burada olmasının sebebi, ürünlerin en iyi şekilde güneş ışınlarını aldığı bölge olmasındandır. Bu da pamukta en uzun lifli ve kaliteli ürünün buradan çıktığının göstergesidir. Bu sene ortalama dönümde 500 kilo alırsak, 12-13 bin ton civarında bölgemizde rekolte bekliyoruz. MAY 455 cinsinin bu bölgeye ne kadar uyumlu ve kaliteli olduğunu görüyoruz. Bölgemizin hava koşullarının da pamuk için uygun olduğunu uzun lifli ve sağlam yapısından anlayabiliyoruz. Buradaki üreticinin verimliliğini artırmak için yaptıkları çalışmalar adına arkadaşlarımıza da teşekkür ediyoruz. Üreticilerimize hayırlı ve bereketli bir sezon geçirmelerini diliyoruz” dedi.

“Dünya markası olabilecek potansiyeldeyiz”
1978 yılından bu yana pamuk ve diğer bitkisel tohumlar üzerinde uluslararası çalışmalar yürüttüklerini ve Türkiye’nin GDO’suz ürünlerle dünya markası oluşturabilecek potansiyelde olduğunu ifade eden özel bir firmanın Ege Bölgesi Satış Müdürü Ali Okkaoğlu: “Adana tesisimizde yılda 5 bin ton pamuk tohumu elde ediyoruz. Geliştirmiş olduğumuz tohumu, Türkiye dışında komşu ülkelere de satışını gerçekleştiriyoruz. MAY 455 yüksek verimliliği elde ettiğimiz bir çeşittir. Amerika Birleşik Devleti şu anda pamuğun anavatanı ve bizim onlara gönderdiğimiz 2 çeşit ürünümüz devlet tarafından tescillendi. Dünya’da GDO’suz pamuk çeşitleri özenle aranırken bizim ülkemizdeki çeşitlerin tamamı GDO’suz. Bu nedenle de dünya çapında marka oluşturabilecek potansiyele sahibiz, önümüzdeki yıllarda bunu gerçekleştirebilmek için çaba sarf ediyoruz” dedi.

“Daha da iyisini piyasaya sunmak için çalışıyoruz”
Nazilli Pamuk Araştırma Enstitüsü Müdürü Mustafa Koray Şimşek de konuşmasında: “Bakanlığımızın bize çizdiği yolda bir strateji planı oluşturmamız gerekiyordu. Biz de firmalarımızla bir araya gelerek, Şanlıurfa,Diyarbakır, Kahramanmaraş, Adana ve Nazilli’de melezleme çalışmalarına başladık. Nazilli’de MAY 455, Adana bölgesinde de MAY 505 ve MAY 344 pamuk çeşitlerimiz tescillenerek çiftçi ve üretici tarafından en çok tercih edilen çeşitlerimiz oldu. Daha da iyisini piyasaya sunmak için çalışıyoruz” dedi.