GÜNDEM

Şanlıurfa Göbeklitepe'de Son Bulunan Heykelin Sırrı Çözüldü

Şanlıurfa Göbeklitepe’de geçen günlerde B-D yapıları arasında sırtüstü insan heykeli bulunmuştu. Heykel hakkında konuşan Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul, elleri karnında ve göğsünde olan heykelin ritüel için oraya yerleştirilmiş olabileceğini belirtti.

Abone Ol

Geçen günlerde meydana gelen olayda Şanlıurfa’nın Göbeklitepe noktasında yapılan çalışmalarda sırtüstü yatar halde bir insan heykeli bulundu. B ile D yapıları arasında taşların arasında gizlenen insan heykeli, görenleri şaşkına çevirdi. Arkeoloji dünyası için heyecan yaratan ve Neolitik Çağ’ın ritüellerine ışık tutacağı inanılan bu eserin detaylarını Göbeklitepe Kazı Başkanı Prof. Dr. Necmi Karul anlattı.

Hürriyet’e konuşan Karul, heykel için “Heykel oldukça gerçekçi ve benzerlerinden de bildiğimiz tanımlı bir üsluba sahip. Bir eli karnının üzerinde diğeri ise göğsünde olacak şekilde şekillendirilmiş. Bu duruş daha önce Göbeklitepe’de bulunan başka heykellerle de örtüşüyor. Çağdaş yerleşmelerden de benzerlerini biliyoruz” ifadelerini kullandı.

HEYKEL NE ANLATIYOR

Heykelin duvarın içerisinde, adeta bir yapı malzemesi görünümünde olması dikkat çektiğini belirten Karul, şunu kaydetti:

“Ancak Göbeklitepe ve çağdaşlarında bu uygulamaya sıkça rastlıyoruz. Özellikle Nevali Çori’de duvar ve sekilerin içinde bulunmuş heykel parçaları var.

Ayrıca bu dönemde yapıların işlevi sona erdikten sonra içlerinin bilinçli bir şekilde doldurularak terk edildiklerini ve bu işlem sırasında kırık ya da tüm halde heykellerin yapıların içine bırakıldıklarını biliyoruz. Söz konusu heykeller ile yapılar aynı çağın ürünleri, başka bir ifade ile dönüştürdükleri bu heykeller hafızalarında yaşamaya devam eden nesneler. Bu durum söz konusu heykelin yapı duvarının içine bilinçli bir şekilde yerleştirildiği düşüncesini destekliyor”

"RİTÜEL PARÇASI"

Heykelin yapı duvarına ritüel için yerleştirilmiş olabileceğini söyleyen Karul, “Bir diğer husus, diğer yerleşimler ile karşılaştırıldığında Göbeklitepe’de bugüne kadar az sayıda da olsa insan heykeli biliniyordu. Göbeklitepe’de daha çok hayvan betimleri ile karşılaşılırken sonraki dönemlerde insan betimlerine daha çok rastlıyoruz” dedi.

Karul daha sonrasında ise şunları aktardı: “Sanırım yerleşik yaşamın başlangıcında insan kendisini hayvanlar dünyasının bir parçası olarak görürken, yerleşik hayata girildikçe kendini evrenin merkezine koymaya başlıyor ve insan heykellerinin sayısı artıyor. Bu çerçeveden bakıldığında da bulunan her heykel, onun yapım biçimi, ellerinin duruşu, tarih öncesi toplumların ideolojik yaklaşımlarının anlaşılması dolayısı ile Göbeklitepe’nin de daha iyi tanımlanması konusunda son derece önemli”