İstanbul’da düzenlenen, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın desteklediği, Marinel Medya organizasyonuyla gerçekleşen 6. Uluslararası Marka ve Vizyon Ödülleri gecesinde “Almanya’nın En Başarılı Dönercisi” ödülünün sahibi oldu.
Köyde toprağın kokusuyla büyüyen, yazın toz, kışın çamurla yoğrulan sokaklardan Almanya’nın soğuk caddelerine uzanan bir gurbet yolculuğunun adı Ferhat Yalçınkaya. Kimsenin kolay elde etmediği bir hayat bu.
Bavulla değil, umutla gidilen bir yol. “Bir gün bir şeyler başaracağım” diyerek başlayan bir hikâye.
Almanya’da Steak Döner Restorand markasını kuran Ferhat Yalçınkaya, tıpkı köyde çocukken öğrendiği gibi önce sabretmeyi, sonra çalışmayı, sonra da emekle yoğrulan ekmeğin değerini hiç unutmadı. Sabahın köründe dükkan açıp, geç saatlere kadar tezgâhın başında durduğu günleri şimdi ödüllerle taçlandırıyor.
Ödül gecesinde ismi anons edildiğinde, salonda alkışlar yükselirken memleketten kilometrelerce uzakta olmasına rağmen Şanlıurfa Halfeti'nin Helbini Köyünün rüzgârı bir anlığına sahneye dokundu sanki.
Çünkü bu ödül sadece bir dönercinin başarısı değil; gurbetin yükünü sırtlamış her Helbinili'nin, her Halfetili’nin, her göçmenin hikâyesiydi.
Ferhat Yalçınkaya tören sonrası yaptığı açıklamada şu sözlerle yüreklere dokundu: “Ben köyde büyüdüm. Bizim oralarda ekmek kolay kazanılmaz. Bu ödül benim değil, benimle birlikte yıllarca gurbet çilesi çeken tüm hemşehrilerimin. Bu daha başlangıç.”
Ferhat Yalçınkaya'nın başarısı, Halfeti Helbini Sütveren Köyü’nde de büyük bir gururla karşılandı.
Köydeki yaşlılar, “Bizim Ferhat küçücük çocuktu, elinden her iş gelirdi” diyerek sevincini saklayamadı. Gençler için ise bu hikâye bir umut ışığı oldu: Köyün taşından çıkan biri, dünyanın ortasında kendi emeğiyle zirveye çıkabiliyor.