Habertürk’ten Kenan Butakın’ın haberine göre, Gaziantep-Nizip Otoyolu'nda meydana gelen ve İHA muhabirleri Umut Yakup Tanrıöver ile Şanlıurfalı Muhammet Abdulkadir Esen ile birlikte 16 kişinin hayatını kaybettiği otobüs kazasının bilirkişi raporu ortaya çıktı. Otobüs şoförünün asli kusurlu olduğunun vurgulandığı raporda, kaza mahallinde hız limitinin 100 km olduğu, ancak otobüs şoförünün 130 km hızla ilerlediği kaydedildi. Yapılan tespitlerde ayrıca, tutuklu sürücü Abdulkadir M.'nin şerit izleme kurallarına riayet etmediğine de dikkat çekildi. Türkiye, Ağustos ayının son günlerinde önce Gaziantep Nizip hemen ardından da Mardin Derik'te meydana gelen katliam gibi iki feci kazaya sahne oldu. Gaziantep- Nizip Otoyolu'nda meydana gelen ilk kazada bir araç şarampole uçmuş, canlı yayın için Şanlıurfa'ya gitmekte olan İHA muhabirleri Umut Yakup Tanrıöver ile Muhammet Abdülkadir Esen, kazayı görenlerin yardım istemesi üzerine olay yerinde durarak, araçta sıkışan 21 yaşındaki Aziz Birdal'ı kurtarmak için başlatılan çalışmalara yardım etmişti. Bu sırada bir yolcu otobüsü, kazanın yaşandığı alanda bulunan ambulans ile itfaiye araçlarına çarpmış, meydana gelen kazada İHA muhabirleri, 3 sağlık görevlisi, 3 itfaiye erinin de aralarında bulunduğu 16 kişi olay yerinde hayatını kaybetmişti. SAATLER SONRA DERİK'TEKİ KAZAYLA SARSILDIK Derik'te meydana gelen kazada da, başka bir kaza için toplanan kalabalığa çarpan TIR felakete yol açmıştı. Bu kazada ise 20 kişi feci şekilde hayatını kaybetmişti. "OTOBÜS ŞOFÖRÜ HIZ LİMİTİNE UYMADI, ŞERİDİ DEĞİŞTİ" Habertürk, Türkiye'yi acıya boğan kazalardan ilki olan Nizip'teki facianın bilirkişi raporuna ulaştı. Raporda Özel Diyarbakır adlı firmaya ait otobüsün şoförü Abdulkadir M.'nin şerit izleme kurallarına riayet etmediği vurgulanarak şunlar kaydedildi: Kaza mahallinde azami hız limitinin 100 km olduğu, takograf rapor çıktısı incelendiğinde araç şoförünün 130 km hızla ilerlediği görüldü. Otobüsün ilk fren hızı ile son durduğu yer arasındaki mesafenin yaklaşık 387 metre olduğu belirlendi. Olay anını gösterir herhangi bir kamera kaydı olmaması nedeniyle elde edinilen bilgiler doğrultusunda araçların hasarlı kısımlarından, çarpma noktasından anlaşılması suretiyle sürücü Abdulkadir M.'nin ilerlemiş olduğu yolun hafif eğimli olması, hafif virajın olması, yolda ışıklandırma aydınlatma lambalarının olmaması, havanın açık olması, herhangi bir sis durumunun olmaması, görüşe engel bir cismin olmadığı tespit edildi. Araç şoförü kullanmış olduğu aracın hızını azaltmış olsaydı ve aracın şerit izleme kurallarına riayet etseydi böyle bir üzücü olay yaşanmayabilirdi. Bu olayda araç şoförü Abdulkadir M. asli kusurludur. OTOBÜS ŞOFÖRÜ UYUYA MI KALDI? Öte yandan otobüs şoförünün uyuyup uyumadığı ile ilgili tartışmalarda ise yolcularının ifadeleri dikkat çekti. Otobüste 2.koltukta oturduğunu söyleyen Serhat T. adlı yolcu, "Kaza anında otobüsün zikzak çizerek savrulduğunu fark ettim. Önümüzde yolun sağ tarafında duran itfaiye ve ambulans araçları vardı. En son hatırladığım kadarıyla otobüs orta şeritteydi. Şoför ise uyumuyordu. 2.koltukta olduğum için şoförün uyuklamadığına, dalgın olmadığına eminim." dedi. "SARSINTIYLA UYANDIM" Otobüsün diğer şoförü Ramazan S. ise ifadesinde şunları kaydetti: "İstanbul'dan Diyarbakır iline kalkış yaptık. Araç hakimiyeti bendeydi. Bolu dinlenme tesislerine geldiğimizde gece saat 01.00'de araç şoför değişikliği yaptık. Abdülkadir M. isimli şahıs Pozantı Akgün dinlenme tesislerine kadar aracı kullandı. Akgün dinlenme tesislerinde kendim aracı alarak Nizip Akkoç tesislerine geldim. Tesislerde vermiş olduğumuz 30 dakikalık ihtiyaç molasından sonra Abdülkadir M. isimli şoföre aracı devrettim. Aracı devrettikten sonra aracın dinlenme kısmında istirahate ayrıldım ve yatmaya başladım. Uyuduğum esnada bir sarsıntı üzerine uyandım. Yatak bölmesinden araç içine açılan kısımdan çıktım. Bölmeden çıktığım esnada aracın kaza halinde olduğunu ve yaralı kişileri gördüm. Acil 112 ekipleri olay yerine geldikten sonra ambulans ile Gaziantep Sanko Hastanesi'ne tedavi işlemlerim için sevk edildim. Aracımızda biletsiz hiçbir şekilde yolcu görmedim. İstanbul'dan Gaziantep'e kadar olan hiçbir dinlenme tesisinde kayıt dışı yolcu almadık. Ben aracın ikinci şoförüyüm araç içerisinde bulunan istirahat ettiğimiz alanda dinlendiğim esnada kaza meydana geldi için kazanın sesi ile uyandım. Araçtan çıktığımda kaza gerçekleşmişti. " "GÖREV ŞEHİDİ SAYILMALARINI İSTİYORUZ" Öte yandan Nizip'teki kazada hayatını kaybeden Mehmet Polat ve Mehmet Bozkurt adlı itfaiye erlerinin ailelerinin avukatı Ulaş Şarklı, görev şehitliği başvurusunda bulunacaklarını söyledi. Şarklı, "Olayda kaza mahallinde bulunan ve hayatını kaybeden görevliler görev şehidi sayılmalı. Biz de bu kapsamda başvuruda bulunacağız" dedi.