Yaklaşık 500 yıllık bir mazisi bulunan Hasan Paşa’da demir korkulukların ne amaçla konulduğu pek anlaşılamadı. Akkoyunlu Devletinin paşası Hasan Paşa tarafından inşa ettirildiği bilinen Hasa Paşa Camiinde çirkin demirlerle çepeçevre bir sarılması tepkiye neden oldu. Şanlıurfalı Fotoğraf sanatçısı Abdurezzak Elçi tepkisini şöyle dile getirdi “Burayı çocuklardan korumaksa böyle olmamalı. Yok değilse bu çirkinlik ne? Oysa buralara bir çivi bile çakılmaz... diyorlar ama her türlü kazığı çakıyorlar ne yazık ki...Kim denetliyor. kim, kimi, kimden koruyor... belli değil! Şimdi bu demir kazıklar buraya yıkışmış mı? Ha bi de musalla taşının orada ki Mihrapta, üstün bir sanat anlayışı sergilemişler estetik bir şekilde dönemeçler yapmışlar.... vay vay vay...Abiler yapmayın, etmeyin! inşallah burayı da cemaatten birileri para verip hele burayı çevirin.... dememiştir? Burada ki cemaat namazdan başka her işe karışıyor... demek ki... Bu camilerim mütevelli heyeti, azaları bu durumlarla ne kadar alakadar? veya onların onayı ile mi bu tür şeyler yapılıyor... bilmiyorum ama buranın bir çevre koruma zabitleri var onu biliyorum... Niye diyeceksiniz orada ki güvenlik görevlerinin altında bir cıncır ağızlarında bir düdük herhangi bir bayan, çocuk, yaşlı çime oturur oturmaz, cincirlenip düdükliyor;'çimden kalk..... beni ora getirme ...' babından ikaz da bulunuyor! Yani çimi insandan koruyor ama tarihi mekanları bu tür demir kaızıklardan koruyan yok çevreyi boğuyor.... Her tarafımız demir korkuluk, direk, tel, kamera bilumum şeylere boğmuşlar!Bu gidişle sade bir yer kalmayacak. isteyen istediği yere kazığı çakacak o kazık öylecene orada kalacak! Burada ciddi manada bir denetimin olması gerekmiyor mu? işportacılarda dahil herkes orada bir kanundan geçmeli adam işporta açmış açtığı bayrak arkasına gizlendiği tezgahından daha büyük onunla kendini kamufle ediyor... Buraları böyle babanızın malı gibi kullanmayın. Gelen var giden var.Gören var.Ayıplayan va. Seven var. Sevmeyen var. Buraları gözümüz gibi koruyalım.Gözümüzü kör etmeyelim. Üüzerine yatmayalım.“