Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018 tarihinde AK Parti Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız'ın seçim gezisinde yakınları ile Şenyaşar ailesi arasında çıkan silahlı kavgayla ilgili Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Malatya’da görülecek. Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Yıldız’ın akrabalarının da aralarında olduğu 14 kişi hakkında kasten öldürme ve kasten öldürmeye teşebbüs, 5 kişi hakkında ise “kamu malına zarar verme, işyeri dokunulmazlığını ihlal etme, suç delillerini yok etme ve bina içinde muhafaza altına alınmış olan eşya hakkında hırsızlık” suçlarından iddianame hazırlanmış 14 sanık hakkında iki kez müebbet ve 45 yıla kadar, 5 sanık hakkında ise 25 yıl 6 aya kadar hapis cezası istenmişti. Fakıbaba, Canlı Yayına Bağlandı Duruşma öncesi uzun zamandan bu yana Şanlıurfa Adliyesi önünde Adalet nöbeti tutun Şenyaşar ailesi, Halk Tv’de İsmail Küçükaya tarafından sunulan programın konuğu oldu. İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Ahmet Eşref Fakıbaba da programa telefonla bağlanarak önemli açıklamalarda bulundu. O dönem birçok kesim tarafından terör olayı olarak adlandırılan olayın terör olayı olmadığını vurgulayan Fakıbaba, "Olayın bana göre bir terör olayı olmadığını genel merkeze iletmekle kalmadım. Olaylar, seçimler bittikten sonra da tüm yetkililere, en üste kadar o olayın bana göre terör olayı olmadığını izah etmeye çalıştım. Yani sadece bir kez söylemekle kalmadım belki 5 sefer, 6 sefer, 7 sefer herkese anlatmaya çalıştım. Ve belki de AK Parti'den ayrılmamın en önemli tek nedenlerinden bir tanesi budur." "Abdullah Erin Benim İçin Kahramandır" Eski Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin'e de değinen Fakıbaba, "Vali beye gelince benim için gerçekten bir kahramandır çünkü biz ayrıldık ama biz o silah seslerini duyduk. Duyduğum için söylüyorum. Tabi onunla başbaşa da konuştuk. Eğer o arkadaşım göğsünü germemiş olsaydı daha kötü işler olabilirdi dediğini biliyorum. Ben görmedim ama onunla konuştum, gerçekten oda görenler şahit olanlar var. Sayın vali o gün ambulansın önünde göğsünü açmış 'bir şey yapacaksanız önce bana yapacaksınız' demiş. O arkadaşım göğsünü germemiş olsaydı daha kötü işler olabilirdi denildiğini biliyordum. Ben o hastaneye geldim ayrılıncaya kadar da içerde nelerin olduğunu görmedim ve bilmiyorum. Eğer bilmiş olsaydım ayrılmazdım. Adalete inanacağız ve güveneceğiz. Yargı çalışacak Allah’ın izniyle suçlu kimse belli olacak. Barış lazım, sevgi lazım, kardeşlik lazım. Bence bu işi büyütmeyelim. Aracılar geldiğini de biliyorum kabul edin lütfen. İki aileden de çok değerli insanlar var" ifadelerini kullandı.