ABD merkezli The American Conservative dergisi, Erdoğan’ın Türkiye’yi zirveye taşıyacağı öne sürülen yeni stratejisini sayfalarına taşıdı.

Analizde, Osmanlı mirasından ilham alan bu planın hangi adımlarla uygulanacağı ve Türkiye’ye nasıl bir güç kazandıracağı dikkat çekici ifadelerle anlatıldı. Dergi, Ankara’nın önümüzdeki yıllarda atacağı hamlelerin “bölgenin kaderini değiştirebileceğini” yazdı.

ABD merkezli saygın yayın organı The American Conservative'ın analizi, Eylül/Ekim 2025 sayısında Türkiye’nin bölgesel rolüne ve uzun vadeli stratejisine dair kapsamlı bir analiz yayımladı. Sumantra Maitra imzalı değerlendirmede, Ankara’nın tarihi mirasından aldığı güçle uluslararası arenada attığı adımlar övgüyle ele alındı.

Erdoğan Abd Dergisinde

"BARIŞ İÇİN HAZIR OLMAK GEREKİR"

Yayında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İsrail’in İran’a yönelik saldırısının hemen ardından yaptığı konuşmaya da yer verildi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Osmanlı İmparatorluğu'nun muzaffer ordusunun bir ilkesi vardı. Barış istiyorsanız, her zaman savaşa hazır olmalısınız” demişti.

Ayrıca “100 yıl önce Türkiye’yi güneyindeki enerji kaynaklarından mahrum bırakanlar, bugün Doğu Akdeniz’de başarılı olamayacaklar” sözleri de hatırlatıldı.

Türkiye’nin dış politika vizyonunun, tarihi köklerden beslenen güçlü bir stratejiye dayandığı vurgulayan analiz de, “Türkiye'nin büyük stratejisi, Türk imparatorluğunun yeniden doğuşunu görmek” denildi.

Yazıda, Libya ve Suriye’deki diplomatik ve askeri adımlar, “Mavi Vatan” konsepti ve Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması gibi gelişmelerin Türkiye’nin uluslararası konumunu güçlendirdiği belirtildi.

“Modern Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu'nun ‘devamı. Her şeyden biraz var: Türk milliyetçiliği, neo-Osmanlıcılık, hatta son zamanlarda bir miktar Kemalizm. Türkiye'nin büyük stratejisi, Türk imparatorluğunun yeniden doğuşunu görmek, yani komşularında etki alanı olan ve önemli bir küresel güç olarak ortaya çıkabilecek bir Türkiye. Son yıllarda [Erdoğan], Libya ve Suriye'ye yapılan müdahaleler veya ‘Türkiye'nin Yüzyılı’ gibi kavramlar dahil olmak üzere dış politika açılımlarını, Türkiye'nin kaderine dair yeni bir algı oluşturmak için kullandı.”

Erdoğan Tramp-1

HEGEMONYA İÇİN TARİHSEL DERSLER
The American Conservative’a göre Osmanlı gücü yalnızca savaş ve fetihlerden değil; farklı milletlerle kurulan güçlü ittifaklardan, yabancı mühendis ve sermaye girişinden ve çok kültürlü bir yapıdan besleniyordu.

Analizde, Türkiye’nin uzun vadeli stratejik hedefleri için etno-milliyetçi ve kapalı ekonomi anlayışından uzaklaşarak yabancı beyin gücü ile sermayeyi özellikle savunma sanayisine çekmesi gerektiği vurgulandı. Ayrıca bölge ülkeleriyle “koruyuculuk” ilişkileri geliştirilmesinin önemine işaret edildi.

En kritik stratejik gereklilik olarak ise komşu genişlemeci güçlere karşı bölgesel denge politikası uygulanması gösterildi.

ANKARA GÜVEN VE İSTİKRARIN TEMİNATI

Türkiye’nin, Azerbaycan’ın toprak bütünlüğüne katkısı, Ukrayna’da barışın sağlanmasına yönelik girişimleri ve savunma sanayisindeki gelişmeleriyle dikkat çektiği ifade edildi. Ankara’nın, bölgesinde güven ve istikrarın teminatı olduğuna vurgu yapıldı.

Siyaset Kulislerinde 5 Partinin Birleşeceği Mansur Yavaş'ın da Adayları Olacağı Konuşuluyor
Siyaset Kulislerinde 5 Partinin Birleşeceği Mansur Yavaş'ın da Adayları Olacağı Konuşuluyor
İçeriği Görüntüle

"Türkiye, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması’na taraf olsa da, ABD’nin bölgedeki istikrarsız tavrı Ankara’da stratejik denge arayışını güçlendiriyor. Ankara'nın Libya ve Suriye müdahaleleri, Azerbaycan’ın Karabağ zaferine desteği, Ukrayna’ya Bayraktar dronları satışı Türkiye’yi son yüzyılın en güçlü konumuna taşıdı."

Research Istanbul’un Temmuz 2025 anketine göre, Türk halkının büyük çoğunluğunun bağımsız savunma teknolojilerini desteklediği kaydedildi. Analizde, Türkiye’nin enerji alanındaki yatırımları ve yerli savunma sanayisine yönelik atılımlarının gelecekteki rolünü daha da güçlendireceği vurgulandı.

ENERJİ MERKEZİ OLMA YOLUNDA İLERLEYİŞ

The American Conservative, Türkiye’nin bölgesel enerji merkezi olma hedefinin, stratejik konumu ve altyapı yatırımları sayesinde emin adımlarla ilerlediğini de yazdı. Analizde, Türkiye’nin uluslararası platformlarda giderek artan etkisinin önümüzdeki dönemde daha da pekişeceği ifade edildi.