Tüysüz, ev sahiplerine de çağrıda bulunarak şu ifadeleri kullandı:’’ Depremde vefat edenlere Allah’tan rahmet geride kalanlara sabır ve başsağlığı, yaralılarımıza acil şifalar, hala enkaz altında umutla kurtarılmayı bekleyenlere sağ salim bir şekilde kavuşmayı bir dua olarak Rabbimizden diliyoruz. Ruhen de çok ağır hasarlıyız hepimiz. Bu süreci daha aklıselim, daha çok dayanışma, daha çok işbirliği ve daha çok kucaklaşma ile daha az kayıpla atlatmayı umut ve temenni ediyoruz. Özellikle yaraları sarmada küçücük bir katkı kırıntısı sunandan başlayarak kullandığı dile itina gösteren, ötekileştirmeyen, hakaret etmeyen, maddi manevi katkı sunan herkese teşekkür ediyoruz. Bugün yaptıklarımızdan bahsetmek yerine yapamadıklarımıza yoğunlaşmalıyız. Bu vesileyle de özellikle başta deprem bölgesi olmak üzere tüm ev sahiplerine bir çağrıda bulunmak istiyoruz. Yıkılanlarla birlikte hasarlı binaların çokluğu barınma ihtiyacını ve evlere olan talebi artıracağı açıktır. Bunu fırsat bilip kira fiyatları, komisyon ve depozito ile bu yükü lütfen taşınamayacak bir hale getirmeyelim. Vicdan ve merhameti bir kenara atmayalım. Koşullar el veriyorsa artış yapmamak hatta indirime gitmek mümkünse bu dönem için kira almamanın sınırlarını zorlamalıyız. İnfakı, paylaşmanın tadının ekmeğin tadından daha lezzetli olduğunun farkında olalım. Felaketleri bir ganimet gibi görmekten vazgeçmeliyiz.

Özellikle depremin;“kiracı ile evi yıkılan ev sahibini aynı çadıra aynı ateşin etrafında ısınmaya mahkum etti ve hatta bir kefenle defnedilmenin dahi nasip olmayabileceğini de hatırlattı…” tablosunu çerçevelettiğini ve bunu hatırlatmanın insanlık görevimiz olduğunu ifade etmek istiyoruz.