Tarım Orman Bakanı Vahit Krişçi’nin Urfa’ya gelişinde çok umutlandıklarını anımsatan Halil Barut “Sayın Tarım Bakanı Urfa ya geldiği zaman çiftçiler umutla pamuğa el atmasını beklediler (en azından ithalatın durdurulmasını).  Ama pamuğun ilk harfi bile geçmedi. Çünkü programın da yoktu. “ ifadelerini kullandı.

Şanlıurfa’nın sanayi olarak birçok ile göre geri planda kaldığını hatırlatan Halil Barut, bu konuda herkesin suçunun olduğunu vurguladı. Parası olanların arsa veya daire alıp ölü yatırım yaptığını dile getiren Halil Barut, “Örnek verecek olursak yanı başımız da Gaziantep ilimizi örnek gösterebiliriz. Milletvekilleri, STK başkanları, belediye başkanları, il başkanları vesaire vesaire. Bütün güçleri ile memlekete ne katabiliriz diye Ankara ya gidip bakanlar ile müsteşarlıklar ile görüşmeler yapıyorlar. Ama bizim Urfa’da bu çaba bile yok” dedi.

“ONLARIN ANKARA’DA DAYILARI VAR” 

Çiftçiye verilen hibelerin açıklandıktan 4 ay sonra verilmesiyle 4 aylık süre içerisinde artan maliyetlerle verilen hibenin de eridiğini, alacakları ekipman fiyatlarının yüzde 100 arttığını söyleyen Halil Barut, “Ama sorsan hibe verdik mi evet verdiler. 

Çiftçi bir sezon emek verip, uğraş verip gözü gibi baktığı mahsulünü ekip ve hasat ediyor. Ve her sektör de olduğu gibi kâr etmek ve mesleğini idame etmek istiyor. Ama üstüne ekip biçtiği mahsulünü eğer borcu yok ise bekletiyor. Zaten borçlu ise Allah yardımcısı olsun. Bekleyen çiftçilerimiz de öyle yüksek kâr marjı yok. Yanlış anlamayın onlarınki de bir umut. Bankadan kredi çek, sağdan soldan borç paralar, traktörünü satan vs vs .. “ değerlendirmesinde bulundu.
Bu ülkenin mihenk taşının çiftçiler olduğunu vurgulayan Halil Barut, çiftçi kazanmadığı zaman bir çok sektörde duraksama yaşandığını anlattı. 

“ÇİFTÇİ ÜRETMEZSE ÜLKE OLARAK CİDDİ SIKINTILAR YAŞARIZ”

Günümüz de o satılan evleri, arabaları, beyaz eşyaları, mobilyaları vs vs en çok alanın bunlara para harcayanın çiftçiler olduğuna dikkat çeken Halil Barut sözlerini şöyle sürdürdü; “Çiftçiler o kadar emek ve o kadar sermaye ile ne iş ile uğraş gösterse o paranın mislini kazanır. Çiftçi üretmez ise ülke olarak ciddi sıkıntılar yaşarız. 

ÇİFTÇİ ÜRÜN GİRDİ MALİYETLERİ ÇOK AŞIRI YÜKSEK

Bu yüzden çiftçi koşulları tekrardan gözden geçirilmeli. Mahsulümüzü hasat ederken ürünümüzün KDV’si sıfırlanıp ithal mal getirilmemeli. Çukobirlik alım yapmalı. TMO alım yapmalı. Çiftçiler, piyasaya ezdirmemeli. İlk önce iç piyasadaki çiftçi kardeşimizin mahsulü değerin de alınmalı. Her şeyin bir maliyet hesaplaması var. Bugün çiftçi ürün girdi maliyetleri çok aşırı yüksek. 

En basit bir örnek ile geçen yıl 300.000 TL olan bir traktör bu yıl 1.000.000tl üzerinde.  Geçen yıl 7000 TL olan mazot bu yıl 27000 TL.  Gübre 3200 TL iken bu yıl 20.000 TL’yi gördü. Bu gözle görünen masraf kalemleri ve ilaçlama, sulama, sulama birlikleri, şoför, biçer, tohum, traktör ve ekipman arızası gibi görülmeyen giderler ile çiftçi baş etmekte.  Ve tek isteği ürününü değerin de ve zamanın da satıp borçlarını ödeyip, diğer sezon için hazırlıklarını yapmaktır. Kısacası tarım güçlenirse piyasaya sıcak para girer ve hep birlikte kazanırız.”
 

Editör: Urfadasin Haber