Sudan Doktorlar Sendikası’nın bildirdiğine göre, ülkenin batısındaki Kuzey Darfur eyaletinin merkezi Faşir kentinde 177 bin kişinin mahsur durumda, kentteki ölü sayısı binlerle ifade ediliyor.
Sudan'daki bu gelişmeler üzerine yazılı bir basın açıklaması yapan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa il Başkanı İbrahim Coşkun, Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak, kimden gelirse gelsin her türlü zulmün karşısında, mazlumun yanında durmayı varlık sebebi saydıklarını aktardı.
Sudan’da, vekalet savaşı yürüten Hızlı Destek Kuvvetleri’nin tetiğiyle insanlığın bir kez daha infaz edildiğini hatırlatan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Şanlıurfa il Başkanı İbrahim Coşkun, Masumların kanın, çıkar uğruna pazarlık masalarına döküldüğüni dile getirdi.
İbrahim Coşkun yazılı açıklamasındaki ifadeleri şöyle sürdürdü; "Kadınların, çocuklar, yaşlılar, hatta bebekler besleme vahşi çeteler tarafından acımasızca katlediliyor, üstelik bu kanlı infaz görüntüleri övünç kaynağı gibi hayasızca, alçakça servis ediliyor.
Ortadoğu’nun her köşesinde ve Afrika’da aynı kirli el, aynı karanlık senaryo sahneleniyor. Gazze’de İsrail’in bombaları altında çocuklar can verirken sessiz kalan bazı komşu ülkeler, bugün Sudan’da aynı acıyı büyütüyor.
İşgalci İsrail ile dostluk fotoğrafları verenlerin kardeş coğrafyalarda vekil ordularla insan avına çıkmaları alçaklığın en dibi olmakla birlikte çok büyük bir utanç kaynağıdır.
Yıllardır yürütülen bu kanlı vekâlet siyaseti, sadece Sudan’da değil; Yemen’de, Libya’da, hatta Filistin’de aynı yıkımın, aynı gözyaşının kaynağıdır.
Menfaatin, silahın, petro-doların kutsandığı bu düzen, adaleti, merhameti ve insanlığı katlediyor. Bu alçak katliamlar karşısında asla susmayacağız.
Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen olarak, kimden gelirse gelsin her türlü zulmün karşısında, mazlumun yanında durmayı varlık sebebi sayıyoruz.
Mazlumun kimliği, rengi, inancı değişse de zulmün yüzü hep aynıdır: çıkar uğruna insan kanı dökenler. Dün Filistin’de, bugün Sudan’da yaşananlar; aynı merkezden beslenen aynı zulüm düzeninin farklı cepheleridir. Bu coğrafyayı kanla değil, adaletle; kinle değil, kardeşlikle yeniden diriltmek insanlığın ortak görevidir. Bu insanlık suçu karşısında sessizlik, suçun ortağı olmaktır.
Uluslararası insan hakları kuruluşlarını, İslam İşbirliği Teşkilatı’nı ve Birleşmiş Milletler’i; Sudan’daki katliamı durdurmak, failleri yargı önüne çıkarmak ve sivillerin korunması için acilen harekete geçmeye çağırıyoruz. Vicdan susmamalı, insanlık bu utanca bir kez daha tanıklık etmemelidir. Biz inanıyoruz: Mazlumların duası, zalimlerin tanklarından güçlüdür. Zulümle kurulan hiçbir düzen payidar olmaz."





