Fakıbaba, Karar Tv kanalında katıldığı programda Millet İttifakı tarafından açıklanan ortak mutabakat metni ve ülkenin gündemiyle ilgili soruları cevapladı.

Halkın büyük bölümünün artık AK Parti’nin ülke yönetiminden gitmesini istediğini belirten Fakıbaba, “Yüzde 65 'artık yeter' diyor! Anketlerde bu oran daha düşük çıkıyor, bunun nedeni bana göre korku! İnsanlar 'sesimiz dinlenir mi, işimden olur muyum?' diye korkuyor. İnsanlar anketlerden bile korkuyor. İnsanlar acaba telefondan sesimiz dinlenir mi, bu acaba bir yerlere rapor edilir mi veya işimden olur muyum diye anketlerden çekiniyorlar, bundan dolayıdır ki anketlerde oy oranında düşüşler ortaya çıkıyor. İnsanların yüzde 60-65 oranında bu hükümetin gitmesini istediğini ben canı gönülden inanıyorum.” dedi.

Kürt Halkına Sevgimiz Saygımız Sonsuzdur

Türkiye’de her kesimin sorunlarının olabileceğini kaydeden Fakıbaba, bu sorunları çözmek için ülkeyi yönetmeye talip olduklarını söyledi.

Özellikle Kürt halkının silaha karşı olduğunu vurgulayan Fakıbaba,

“21. yüzyılda Kürtlerin silahla derdi yok. Silahla derdi olan PKK'dır. İYİ Parti'nin kırmızı çizgisi terördür. Yoksa bizim Kürt halkına sevgimiz saygımız sonsuzdur. Kürtler bizim ülkemizi beraber kurduğumuz insanlar, bu memleketin evlatlarıdır! Seçimden sonra yeni kurulacak mecliste 600 kişiyle, Türkiye'de ne kadar problem varsa Kürtlerin, Türklerin, Ermenilerin, tüm azınlıkların problemlerini şeffaf bir şekilde çözmemiz lazım!” diye konuştu.

İnsanlar Soğukta Ucuz Et Kuyruğuna Giriyor

Ortak Mütabakat Metni ile ilgili sorulan sorulara da cevap veren Ahmet Eşref Fakıbaba, “Cumhurbaşkanlığının Çankaya Köşkü'ne taşınma vaadi neden çok alkış aldı?” sorusunu şöyle cevapladı:

“İnsanlar refah seviyesi yüksek bir ülkede yaşamış olsalardı, bu soğuk havalarda ucuz et kuyruğuna girmemiş olsalardı insanlar 30 milyon insan sosyal yardıma muhtaç olmamış olsaydı büyük alkış alırdı. Ama insanlar bir taraftan gerçekten buna muhtaçken bir taraftan insanların ben de dahil lüks içinde hayat sürmesi bana göre ne dinen, ne ahlaken ne de kural olarak uygun olan bir olay değil. Yani bir taraftan insanlar soğukta tir tir titrerken perişan durumda yaşarken doğalgazı kullanamazken onun parasını ödeyemezken odun bulamazken bir taraftan da ülkeyi yöneten insanların çok bir hayat seviyesini yaşamalarını insanlar yadırgadıkları için alkış tufanı kopmuş diyorum.

Sıkıntı olmadan Türkiye’ye çağ atlatacak çok önemli 9 ana başlıkta 2 bin 200 maddenin üzerinden bu 6 parti bir araya gelmiş ve istişare ile biz Türkiye’de şunu yapabiliriz diye ortak bir mütabakat metni ortaya çıkarmışlar. Onun için ben çok mutluyum. Mutlaka sıkıntılar vardır, farklı görüşler vardır ama bunlar aşılmıştır. Bundan sonrası için mutabakatta uymayan hangi parti liderleri hangi parti genel başkan yardımcısı karşı çıkmış olursa halkı da karşısına almış olacak. Herkes bunu görüyor, ben görüyorum, siz görüyorsunuz.”

Türkiye'ye herkesin ihtiyacı var

İngiltere’de başbakanın kemer takmamasının polis tarafından cezalandırıldığını hatırlatan Fakıaba, sözlerini şöyle tamamladı:

İngiltere başbakanı arka koltukta otururken kemer takmadı diye polis tarafından ceza veriyor. Türkiye’de de kurallar niye herkese böyle uygulanmasın, Ortak Mutabakat Metni'ne ayrıntılı baktığımız zaman görüyoruz ki böyle bir Türkiye'ye herkesin ihtiyacı var. Türkiye için bir şans ortaya çıktı. Sorunlar olacaktır, Kürtlerin de Türklerin de sorunları olacaktır. Herkesin sorunları olabilir. Biz bu sorunları çözmek için iktidara geleceğiz. Mutlaka ve mutlaka Kürtlerin sorunları vardır ve bu sorunlar çözülecek. 6 parti bir araya gelmiş demokratik şartları çok iyi bir şartları öne koymuşsa bunlar demek ki çözülecek. Bunlar yerelde çözülecek. Zaten dikkat ederseniz metinlerde hep halkla beraber, STK’larla beraber, eğitim kurumları, kanaat önderleriyle birlikte çözülecek. Biz şu anda kanun metni yapmıyoruz, ortak bir mutabakat metni yapıyoruz mutlaka burada eksiklikler olacak ama mesela Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararları kabul edeceğiz diyoruz. Burada çok önemli mesajlar var esasında. Bu ortak mutabakat metni, insanların hakkını savunan, çevreyi, hayvan haklarını, kadını, çocuğu, aileyi, dar gelirliyi önemseyen bir metin.

Editör: Urfadasin Haber