Üretmekten mutlu olsa da susuzluk ve maliyetler nedeniyle umutsuz olan kadın üretici, “Fırat Nehri’ne uzaklığım tam 4 kilometre ama benim suyum yok. Bugün bu kadar emek, bu kadar masraf karşılığını bulamıyor. Hasadımızı yapıyoruz ama sevincimiz kursağımızda kaldı” dedi.

Özel sektörde öğretmenlik yaptıktan sonra çiftçilik yapmaya karar veren Tan Su Göktepeli, 2 yıldır Şanlıurfa Hilvan'da aileden kalan arazilerini ekiyor. Üretmekten mutlu olsa da susuzluk ve maliyetler nedeniyle umutsuz olan kadın üretici, " Fırat Nehri'ne uzaklığım tam 4 kilometre ama benim suyum yok. Bugün bu kadar emek, bu kadar masraf karşılığını bulamıyor. Hasadımızı yapıyoruz ama sevincimiz kursağımızda kaldı" dedi.

Hilvan Şanlıurfa'nın en verimli tarım arazileri olan bölgelerinden biri. Göktepe köyünde yaklaşık iki yıldır çiftçilik yapan 28 yaşındaki Tan Su Göktepeli, özel sektörde bir süre öğretmenlik yaptıktan sonra aileden kalan arazileri ekmek için köyüne döndü. Mercimek eken üretici Fırat Nehri'ne 4 kilometre uzaklıkta olmalarına rağmen arazilerini sulayamadığından şikayetçi. Nedeni de Güneydoğu Anadolu Projesi'nin yıllardır bitirilememesi, bölgeye suyun verilmemesi.

"ELEKTRİK DESTEĞİ YÜZDE 45'TEN 25'E DÜŞÜRÜLDÜ"

Bölgede yaşanan su sıkıntısı nedeniyle sulama için sondaj kuyuları kullanılıyor. Ancak tarımda kullanılmak için devlet tarafından sübvanse edilen elektriğin yüzde 45'i bu yıl yüzde 25'e düşürüldü. Elektrik zamlarıyla beraber bu durum üreticileri daha da büyük sıkıntıya düşürdü. Göktepeli, geçen yıl sondaj kuyusunun maliyetinin 5 bin bu yıl 10 bin olabileceğini söylüyor.

"TEMEL PROBLEMİMİZ SU"

Genç çiftçi Tansu Göktepeli, yaşadığı sıkıntıları ANKA Haber Ajansı'na şöyle anlatıyor:

"Biz ilçe olarak Fırat'ın kıyısında bir ilçeyiz. Lakin bizim arazilerimizde su yok. Bizim temel problemlerimizin başında su geliyor. Bugün su yok diye istediğimiz verimi elde edemiyoruz. Emeğimizin karşılığını alamıyoruz. Aşırı artan maliyetler ve kuraklığın getirdiği sorunlar yüzünden birçok çiftçi artık çiftçilik yapmayı bıraktı.

"FIRAT NEHRİ'NE UZAKLIĞIM TAM 4 KİLOMETRE AMA BENİM SUYUM YOK"

Mercimek hasadının ikinci günündeyiz. Mercimeği topladık, kurutmaya bırakıyoruz ama su olmadığı için bölgede işçi tutamıyoruz, tutamadığımız için ürünümüz yerde kalıyor. Fırat Nehri'ne uzaklığım tam 4 kilometre ama benim suyum yok. Bugün bu kadar emek bu kadar masraf karşılığını bulamıyor. Sebebi yine su.

"BURADAKİ ARAZİLER BÖLGENİN BİRİNCİ SINIF ARAZİLERİ"

Biz bugün hasadımızı yapıyoruz ama sevincimiz kursağımızda kaldı. Üç gündür art arda mazota yapılan zamlar yüzünden artık kaldıracağımız ekini tarladan çıkarmadan bir sonraki ekinin maliyetlerinin endişesine düşüyoruz. Buradaki araziler bölgenin birinci sınıf arazileri. Birçok çiftçi gelip benim gibi çiftçilik yapmak istemiyor, bunun sebebi de zarar etmek istemiyor. Kuraklığın getireceği etkiler yüzünden artık biz burada değil bir tohum atmak tarlanın başına gelmeye korkacağız""