İsviçreli bilim adamı, Anadolu ve Mezopotamya bölgelerinin tarih açısından önemli bulgular barındırdığını söyledi.
Bölgelerde bu günlere kadar önemli tarihi eserlerin gün yüzüne çıkarıldığını, bazılarının da ortaya çıkarılmayı beklediğini ifade eden Zangger, özellikle Göbeklitepe’nin tarihe ışık tuttuğunu belirtti.
Üzerinde inceleme yaptıkları 4 bin 200 yıllık bir kadehin üzerindeki sembollerin köklerinin Göbeklitepe'ye ve 11 bin 600 yıl öncesine uzandığına ilişkin bilgilere de değinen Zangger, "Açık olmak gerekirse bunu henüz bilmiyoruz. Bilim insanları olarak bizim için bile 4 bin 200 yıllık gümüş kadeh üzerinde gördüğümüz bazı ikonografik öğelerin, kadehin 11 bin 600 yıl öncesine ait Göbeklitepe'de de karşımıza çıkması şaşırtıcı. Arkeolojinin çözmesi gereken önemli konulardan biri, Göbeklitepe'nin Çanak Çömleksiz Neolitik dönemi ile Truva'nın, Tunç Çağı arasındaki bu muazzam kronolojik boşluğu yeni keşiflerle ve daha iyi bağlamsal kavrayışla doldurulmasıdır." şeklinde konuştu.
Luvi Araştırmaları Vakfının son raporunda, Şanlıurfa yakınlarında bulunan ve bu çalışmada ilk kez yayımladıkları Lidar Höyük prizmasının kendileri için çok değerli olduğunu kaydeden Zangger, bu buluntunun, Mezopotamya'dan Güneydoğu Anadolu ve Levant'a doğru sembol ve fikirlerin dolaşımına ilişkin tezlerinde kritik bir halkayı tamamladığına dikkati çekti.




