Hazırlanan rapor, işkence ve kötü muameleye ilişkin yerel gözlemleri, vaka analizlerini ve hukuki tespitleri içermesi açısından önemli bir belge niteliği taşıyor.

Raporda öne çıkan başlıklardan biri, 2019 yılında Halfeti’de yaşanan toplu gözaltı operasyonu ve bu süreçte gündeme gelen sistematik işkence iddiaları oldu. Kolluk kuvvetlerinin bir operasyon sırasında hayatını kaybeden polis memurunun ardından köyden 51 kişiyi gözaltına alması, “örgütle irtibat ve iltisak” kavramlarının ne kadar geniş yorumlandığını ve bu tür durumların işkenceye zemin oluşturduğunu gösteren çarpıcı bir örnek olarak raporda yer aldı.

Baro tarafından yapılan katkıda, yalnızca Halfeti vakası değil, aynı zamanda Türkiye genelinde karşılaşılan yapısal sorunlar da ele alındı. Bunlar arasında gözaltında avukata erişimin engellenmesi, doktor muayenelerinde tarafsızlığın sağlanamaması, işkence suçunun yargılamalarda “görevi kötüye kullanma” gibi daha hafif suçlarla ikame edilmesi ve yaygın takipsizlik kararları gibi uygulamalar bulunuyor.

Şanlıurfa'da Kurban Bayramı Tedbirleri
Şanlıurfa'da Kurban Bayramı Tedbirleri
İçeriği Görüntüle

Raporda ayrıca, Şanlıurfa Barosu’nun izleme ve raporlama kapasitesini artırmak amacıyla kurduğu komisyonların çalışmaları, İstanbul Protokolü’nün yaygınlaştırılması için yapılan eğitimler ve yerel savunuculuk girişimlerine de yer verildi.

Hazırlanan katkı metni, BM İşkence Özel Raportörü tarafından Ekim 2025’te Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 80. oturumunda sunulacak tematik raporda değerlendirmeye alınacak. Bu gelişme, Türkiye’de özellikle bölgesel baroların uluslararası insan hakları mekanizmalarına katkı sunma kapasitesini göstermesi açısından dikkat çekici bir örnek teşkil ediyor.