Avukat Ferhat Modanlı, yaptığı açıklamada, görüntülerde yer alan kavganın haraç nedeniyle kesinlikle meydana gelmediğini söyledi.
Olayın gerçekleşen bir ticaret nedeniyle iki taraf arasındaki çek senet ve araç satış protokollerine dayanan alacak borç uyuşmazlığından kaynaklandığını vurgulayan Modanlı, olayın 8 Temmuz 2025 tarihinde meydana geldiğini belirtti.
Olaya ilişkin tüm belge ve delillerin savcılığa sunulduğunu aktaran Modanlı, olayın yeniymiş gibi kamuoyuna sunulmasının iyi niyetten uzat bir davranış olduğunu ifade etti.
Modanlı, kavganın yaşandığı gün müvekkili ve ailesine silahlı saldırı düzenlendiğini belirten Modanlı, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
Yaklaşık dört ay önce yaşanan bu olayın servis edilmesi sanki yeni olmuş gibi lanse edilmesi oluşturma çabası iki gün sonra taraflar önderleri ve bölgedeki esnafların araya girmesiyle Uzlaşmış ve yerel basındı yer almıştır. Buna görüntü başlığıyla servis edilmesi iyi niyetten uzak bir girişim gösteren ailesi müvekkili ve ailesine yönelik silahlı saldırıda bulundu ancak eseri isabet etmediği bilgisine sunulmuş olayla ilgili soruşturma devam etmektedir.
Uludağ otelin bulunduğu bölge müvekkilimin 40-50 işletmesi bulunmakta ve otel zırlı araçlarda korunmaktadır. Müvekkilimin aile bireyleri bu işletmelere her gittiklerinde usulsüz bir şekilde üst aramasından geçirilmekte ve karakola çağrılmaktadır. Maalesef benzer durumlarda şikayetçi ve şikayetlinin ifadeleri haftalarca alınmazken Uludağ ailesi için gösterilen bu olağanüstü hassasiyet ciddi soru işaretleri doğurmaktadır.
Uludağ ailesi müvekkilime olan borçları için süre istemiş, bu sürenin bitimine 2 gün kala bu görüntüyü servis ederek müvekilim ve ailesini baskı altına almayı amaçlamıştır. Bu durum yaşananların neden şimdi gündeme getirildiğini açıkça göstermektedir. Hiç kimse mensubu olduğu partiye, sahip olduğu ilişkilere veya nüfusuna güvenerek hakkını arayan insanları kriminalize edemez. Türkiye bir hukuk devletidir. Hukuk kişiye göre işlemeyecek. Herkes için eşit uygulanacaktır. Müvekkilim ve ailesi hakkında bilerek ve isteyerek yayılan tüm yalan, yanlış, yanıltıcı ve itibarsızlaştırıcı içerikler hakkında gerekli suç duyuruları yapılacaktır. Ayrıca haberin kaynağı olan kuruluşlar hakkında tekzip talebiyle sulh ceza hâkimliğine başvurulacaktır.”
