Hayatı boyunca en ağır işlerde çalışarak büyük bir servet biriktiren M.A., iddiaya göre kanser tedavisini bile parasına kıyamadığı için reddetti.
Soğuk bir kış gecesinde inşaat kulübesinde hayatını kaybeden M.A.’nın, aslında zengin ve servet sahibi olduğu cenazesinde ortaya çıktı.
M.A., yıllarca inşaatlarda gece bekçiliği yaptı. Yırtık ayakkabıları ve eski kıyafetleriyle görenlerin acıdığı, çoğu zaman komşuları erzak yardımı yaptı. Kazandığı sürekli biriktiren M.A., hiç harcamadı ve harcamaktan kaçındı.
Tedaviyi Reddetti
Kendisine kanser teşhisi konulduğunda doktorlar, “Tedavi mümkün, paranı kullan” dedi. Ancak M.A., serveti olmasına rağmen parasına kıyamadı. Çevresindekilerin topladığı yardımı da reddetti. Çay ikramından bile rahatsız olacak kadar cimri olan M.A., hastalığına rağmen çalışmaya devam etti.
Soğuk ve yağışlı bir gecede yeniden inşaat nöbetine giden M.A., ağır hastalığın pençesinde kısa sürede yaşamını yitirdi.
Cenazede Şoke Eden Servet
Cenazesinde avukatının yaptığı açıklamalarla gerçek gün yüzüne çıktı. M.A.’nın bankalarda yüklü miktarda para ve döviz hesabı olduğu, ayrıca Mersin’de iki yazlık, Şanlıurfa’da bir eczane ve üç daireye sahip bulunduğu öğrenildi. Fakir gibi yaşayan adamın, aslında milyonluk servetin sahibi olduğu ortaya çıktı.
Mirası Tanımadığı Yeğenlerine Kaldı
Hayatı boyunca kimseye faydası dokunmayan, kendisine bile parasını harcamayan M.A.’nın tüm mal varlığı İzmir, Ankara ve İstanbul’da yaşayan, onu hiç tanımayan yeğenlerine miras olark kaldı.
İbretlik Son
M.A.’nın hazin sonu, halk arasında tek bir sözle yorumlandı: “Yemeyenin malını yerler…”
