İnsanların birikimlerine göz diken toplum asalakları, altının yatırım araçları sıralamasında en üst seviyeye çıkması üzerine de kuyumculuk mesleğini dolandırıcılıklarına alet etmeye başladı.

Birçok şehirde ortaya çıkan toplu dolandırıcılık vakalarında kuyumcu taklidi yapan bazı kişiler, klasik “garantili yüksek getiri” veya “aylık kâr payı” yalanıyla ikna ettikleri kişilerin güvenini kazanıp altınlarını topluyor. “Hırsızlık arttı” diyerek korkutarak altınlarını aldıkları vatandaşlara ilk etapta küçük ödemeler yaparak güven kazanan tabela kuyumcuları, daha sonra topladıkları altınlarla birlikte sırra kadem basıyor.

SİSTEM NASIL İŞLİYOR

Yeni Yılda Yani 2026'da Cebinizi ve Canınızı Yakacak Vergiler ile Cezalar Belli Oldu
Yeni Yılda Yani 2026'da Cebinizi ve Canınızı Yakacak Vergiler ile Cezalar Belli Oldu
İçeriği Görüntüle

Yaşanan dolandırıcılık vakalarında genelde mahalle kuyumcuları belli bir süre ticaret yaparak insanların güvenini kazanıyor. Ardından samimiyet kurdukları kişilere “fiziki altınlarınızı evde tutmayın, bizde kalsın, bunun ticaretini yapıp size de para kazandıralım” söylemlerinde bulunuyorlar. Toplu altın alım satımlarında piyasayı takip ederek yüksek kazanç sağlayacaklarını iddia eden vurguncular, kurbanlarına “Altın piyasası çok oynak, fiyatlar hızlı inip çıkabiliyor. Biz anlık takipte bulunuyoruz. Toplu ticaret yaparak düştüğünde alıp yükseldiğinde satıyoruz. Böylece hızlı kazanç sağlıyoruz” gibi sahte bilgiler veriyorlar. Ayrıca üretim ve ithalat yaptıklarını iddia ederek, sınır ticareti ile de büyük paralar kazandıklarını söylüyorlar.

KRİPTOYA ÇEVRİLİYOR

Organize dolandırıcılık sistemi PONZİ’ye benzer bir yöntem ile belli bir süre piramidin içindeki üyelere ödeme yapıyorlar. Piyasanın üstünde kâr geldiğini görenler daha fazla yatırım yapmaya başlıyor. Saadet zincirinde olduğu gibi “yatırımcı getir, kâr payın artsın” vaatleri de veriliyor. Bir süre sistem işliyor. Kuyumcu belli bir serveti elde ettikten sonra kayıplara karışıyor. Sektör temsilcileri sahte kuyumcuların topladıkları altınları Kapalıçarşı’da nakite çevirip, oradan da kripto ile yurt dışına transfer ettiklerini ifade ediyor. Öte yandan Türkiye’nin birçok şehrinde bu tür işlemleri yapan kuyumcuların bulunduğu, bir kesiminin yasal olmasa da bu işin ticaretini yaptığı, bir kesimin ise dolandırıcı olduğunu belirtiliyor. Bu sebeple bu tür bir durum yaşayan vatandaşların resmi olarak KAD-SİS sistemini kullanan kuyumculara yönelmesi tavsiye ediliyor.

SPK LİSANSI ŞART

Altın ve para piyasaları uzmanı Mehmet Yıldırım “Kuyumcuların altın emanet alıp yatırım vaadiyle kâr payı dağıtması tamamen yasa dışıdır. Bu faaliyetler SPK lisansı gerektirir. Vatandaşların en büyük yanılgısı, yıllardır tanıdıkları mahalle kuyumcusuna fazla güvenmeleri ” diye konuştu.

TAM BİR SAADET ZİNCİRİ "20 YILLIK KUYUMCUMUZDU BİR SABAH KEPENKLER İNDİ'

Sosyal medya, CİMER ve şikayet sitelerine yapılan yorumlar da dikkat çekiyor. Birçok insanın bu yöntemle dolandırıldığı anlaşılıyor.

Fadime Özkaner: “20 yıllık mahalle kuyumcumuzdu. ‘Evinizde altın tutmayın, bizde dursun, aylık kâr da alırsınız’ dedi. Önce ufak ödemeler yaptı, güvenimiz arttı. Sonra bir sabah dükkânı boş bulduk.”

Hüseyin Temirci: “Çocuklarımın düğün altınlarını verdim. ‘Altın piyasasını biz anlık takip ediyoruz, siz de kazanacaksınız’ dediler. Elimde tek bir fatura yok. Şimdi mahkemelerde hakkımı arıyorum.”

Emine Doğanoğlu: “Komşularım da yatırınca benw de inandım. Hatta bana yeni müşteri getirmem hâlinde kâr payımı artıracaklarını söylediler. Tam bir saadet zinciriymiş.”