1931 yılında Şanlıurfa’nın Kısas Mahallesi’nde doğan Âşık Celali (Veli Göncü), Alevi Bektaşi kültüründen beslenen güçlü sesi ve saf Türkmen üslubuyla halk müziğinin önemli temsilcileri arasında yer alıyordu.
Urfa müziğine ve Kürdi ile Araban makamlarına da hâkim olan Celali, bağlama ve cümbüş çalabiliyordu.
Hayatı ve bin civarındaki şiiri Abuzer Akbıyık ve Sabri Kürkçüoğlu tarafından 2010-2020 yılları arasında dört kitap halinde yayımlandı.
“Dertliydi” yazılsın mezar daşına diyen Âşık Celali, sanatını ömür boyu halkı için icra etti.
Yardımcı Doçent Doktor A.Cihat Kürkçüoğlu'nun aktardığına göre 7 çocuk babası Aşık Celali 1950’li yıllarda Kısas’tan Urfa’ya atıyla gelerek Musiki Cemiyeti’nin çalışmalarına katılmış, Tenekeci Mahmut Güzelgöz, Bekçi Bakır Yurtsever ve Kazancı Bedih Yoluk gibi musikişinasların meclislerinde bulunmuş.
Sözleri Urfalı Şair Abdi’ye ait olan, Mukim Tahir’in Araban makamında okuduğu, “Hüsnün senin ey dilber nadide kamer mi ?” ünlü gazeli adeta kendisi ile özdeşleşmişti.
"Dünya malı senin olsa n’olacak
Acep senden sonra kime kalacak
Çok yaşasan ölüm seni bulacak
Ben ölürsem dünya sizlerin olsun"
Âşık Celâlî
