Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın girişimleriyle Şanlıurfaspor Futbol Akademisi kurulacak. Akademinin koordinatörlüğüne ise Hırvat asıllı teknik direktör Radoslav Tomic getirildi.
Futbol Akademisi'nin Şanlıurfa için önemli bir adım olduğunu vurgulayan Başkan Gülpınar, “Şanlıurfaspor’umuzu çok güzel yerlerde görmek için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Akademimizin şehrimize hayırlı olmasını diliyorum” ifadelerini kullandı.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Kasım Gülpınar ile Şanlıurfaspor Kulüp Başkanı Kemal Saraçoğlu, Sakıbın Köşkü’nde birlikte yaptıkları basın açıklamasında, Şanlıurfaspor Futbol Akademisi'nin kurulacağını müjdeledi.
Toplantıya ayrıca, Futbol Akademisi’nin koordinatörlüğünü üstlenecek Hırvat asıllı teknik direktör Radoslav Tomic ile menajeri Tuncer Gökdemir, Şanlıurfaspor Mali İşler ve Basın Sözcüsü Mustafa Kemal Polat ve Futbol Şube Sorumlusu İbrahim Demirkan da katıldı.
Daha önce birçok kulüpte görev almış olan UEFA Pro Lisansına sahip Radoslav Tomic’in uluslararası deneyimiyle Şanlıurfaspor altyapısına önemli katkılar sunması bekleniyor. Akademi projesinin teknik yapılanmasında Tomic’in aktif rol alacağı, bölge genelinde yetenekli gençlerin keşfedilerek akademiye kazandırılacağı belirtildi.
Akademi çalışmalarının kısa süre içinde başlaması ve ilk etapta çevre illerden de genç yeteneklerin dâhil edilmesi planlanıyor.
BAŞKAN GÜLPINAR: “KAYNAKLARI ÇOK VERİMLİ VE MANTIKLI BİR ŞEKİLDE KULLANMAMIZ LAZIM”
Başkan Gülpınar, Şanlıurfaspor’un bir alt lige düşmesinin kendilerini derinden üzdüğünü belirterek, belediyenin kulüple ilişkisine dair net mesajlar verdi. Gülpınar, yaptığı açıklamada, “Geçen sene yaşanan sıkıntılar maalesef Urfaspor’un bir alt lige düşmesi hepimizi derinden üzmüştür.
Burada belediyenin fonksiyonu ne olacak, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanının takınacağı tavır, tutum ne olacak? Eski alışkanlıkları artık bir tarafa bırakmak lazım. Biz eski alışkanlıkları yıkmak üzere buraya geldik. Aynı şekilde Urfaspor’da da farklı davranmamızı kimse beklemesin bizden. Bir defa biz gelirken Urfaspor ile ilgili bir vaatte bulunmadık.
Evet, yaptığımız boynumuza bir atkı takmaktı, o atkıyı da sağ olsun bir arkadaşımız taktı. O atkı başımızın tacıdır ama atkıyı taktık diye herhangi bir vaatte bulunduk veya 'Urfaspor’u en üst lige çıkaracağız, böyle yapacağız' gibi bir taahhütte bulunmamız söz konusu
olamaz. Her şey paraya bakar. Bugün devasa projelerimiz bile bizi beklerken ve Urfa’da çok ciddi manada geçime muhtaç insanlarımız, vatandaşlarımız, hemşerilerimiz varken benim maalesef kısıtlı ve az kaynaklarımı, borç içerisinde debelenen bir belediyenin kaynaklarını Urfaspor’a aktarmam gibi bir durum söz konusu olamaz. Ben bunu hep maddi, siyasi boyutunu bir tarafa bırakıp, manevi boyutuyla münazara yapmak zorundayım. İnsanlar bunu daha iyi değerlendirecekler çünkü bunun yarın öbür gün bu dünyada değil, esas diğer dünyada hesabı vardır niyetiyle, düşüncesiyle hareket ettiğimizden dolayı kaynakları çok verimli ve mantıklı bir şekilde kullanmamız lazım” dedi.
“MADDİ VE MANEVİ OLARAK BİZLER ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYDUK”
Urfa’nın Türkiye’nin en genç nüfusuna sahip şehirlerinden biri olduğunu vurgulayan Gülpınar, altyapının yıllardır ihmal edildiğine dikkat çekerek, Urfa, bugün en genç nüfusun olduğu bir şehir ve Urfaspor da bu şehrin takımı. Bu kadar gencin olduğu bir şehirde altyapı konusunda bugüne kadar sağlam bir adım atamamışsak ve hâlen bu konuyu gündeme getirememişsek hepimizin eksiğidir. Önemli olan profesyonel bir şekilde ve mantıklı bir şekilde yol alabilmektir.
Bugünden yarına bir şey vaat etmiyoruz, zaten böyle bir vaatte de bulunamayız. Bundan sonra eski alışkanlıkları bir tarafa bırakıp, mantıklı bir şekilde, dünyanın yaptığı gibi profesyonelce bu işi yürütmenin gayreti içerisindeyiz. Kendi imkânlarımla, belediyeye hiçbir şekilde yük olmadan biz değerli dostlarımızı buraya davet ettik ve burada ağırlıyoruz. Bunda bile belediyenin menfaatini düşünüyoruz. Yoksa çok kolay bir şekilde konuyu belediyeye fatura edebilirdik, 'Belediye üstlensin.' diyebilirdik ama biz öyle düşünmedik.
Bu aslında Urfa sevdamızın da bir göstergesi olsa gerek. Maddi ve manevi olarak bizler elimizi taşın altına koyduk. Burada atılacak en önemli adım: Futbol Akademisi kuracağız. Avrupa’da da gurbetçi çocuklarımız var, çok güzel bir havuz var; onlardan da istifade ederek gerçekten Urfaspor’a gelecek, gönül verecek, kendini de gösterecek ve aynı zamanda Urfaspor’u da üst liglere taşıyacak bir anlayışın altyapısını oluşturmamız lazım.
Şimdi artık Urfaspor’a balık tutmayı öğretmemiz lazım. Öyle balık vermekle bu değirmenin suyu dönmüyor. Hep gördüğüm, gözlemlediğim; her sene 'O para versin, bu para versin, biz bu işi götürelim.' Bu mantıkla bu iş yürümez.
Çünkü artık kaynak tükendi, deniz tükendi. Biz kendi denizimizi, kendi gölümüzü kendimiz doldurmamız lazım. Çünkü başka türlü bu işin altından kalkamayız. Bu işin artık bir mantığı olması lazım. Her sene gidip iş adamlarının kapısında, belediyenin kapısında beklemek hoş değil.
Biz bunun mantıklı bir şekilde ilk adımını bugün atıyoruz. Hemşerilerimiz, taraftarlarımız sabırlı olacak. Bu hemen bugünden yarına başarı gelecek, bugün 1. Lig, yarın Süper Lig, ondan sonra Şampiyonlar Ligi falan… Böyle bir dünya yok. Bunu çok mantıklı bir şekilde yürütmemiz lazım. Bugün bunun ilk adımını atıyoruz, inşallah hayırlara vesile olur” ifade etti.
“BÜTÜN İMKÂNSIZLIKLARA RAĞMEN URFASPOR’A YARDIM ETTİK”
Geçmiş dönemde de kulübe destek verdiklerini ancak belediyenin sırtına sürekli yük yüklenmemesi gerektiğini vurgulayarak, “Biz bütün imkânsızlıklara rağmen geçen dönem de ayni ve nakdi olarak yardım ettik. Her ne kadar telaffuz etmeseler bile bazıları. Bazıları olayı bize fatura etmeye kalkışsalar bile biz bu oyunlara gelmeyiz, kimse de bu oyunun altında bizi bırakamaz. Kimse kusura bakmasın, biz de yıllardır siyasetin içerisindeyiz.
Bu oyunları yutmayız. Biz yapacağımız her şeyi yaptık. Allah rızası için yaptık, Urfa için yaptık, Urfaspor için yaptık. Elimizdeki imkânlar bu kadardı, daha fazlasını yapamazdık. Bu sene de inşallah arttırarak yapacağız.
Bu sene inşallah durumumuz bir önceki seneye göre daha iyi olacak. Belediyenin imkânları daha da fazla olacak. Biz arkadaşlara elimizden gelen tüm desteği vereceğiz. Bununla yetinecek miyiz? Yetinmeyeceğiz. Çünkü bu yeterli değil. Belediyenin desteğiyle takımı bir yere getirmek… Böyle bir dünya yok, böyle bir mantık yok. Ben bunu kökten reddediyorum” şeklinde konuştu.
“DEĞİRMENİN SUYUNU BÖYLE DÖNDÜRMEK MÜMKÜN DEĞİL”
Urfaspor tesisleriyle ilgili de önemli tespitlerde bulunan Başkan Gülpınar, buranın bugüne kadar kalıcı gelir kaynağına dönüştürülememiş olmasını eleştirerek, şu ifadelere yer verdi: “Tesisleri ilk defa gezdim. Ben orayı bugüne kadar Urfaspor’un şahsi malı diye düşünüyordum. Ama anladığım kadarıyla Gençlik Spor İl Müdürlüğü geçici olarak vermiş. Bugüne kadar siyasetteydik, 'Urfaspor Tesisleri’nin devrini yapalım, burayı Urfaspor’a kalıcı olarak kazandıralım.' diye kimse bize başvurmadı.
Orada bir sürü kullanılacak tesisler var. Tenis sahasından tutun, yüzme havuzundan tutun, arkada boş bir inşaat alanı var. İşte burada Urfaspor’a kalıcı gelir sağlanabilirdi. Keşke oralar bugüne kadar değerlendirilebilseydi, kalıcı gelir sağlanırdı. Bunlara kafa yormamız lazım. Her sene gelip 'Belediye para versin, valilik para versin, vekiller para toplasın, iş adamları para versin.' Böyle bir değirmenin suyunu döndürmek mümkün değil.”
“ŞANLIURFASPOR’UMUZU ÇOK GÜZEL YERLERDE GÖRMEK İÇİN ELİMİZDEN GELEN BÜTÜN GAYRETİ GÖSTERECEĞİZ”
Son olarak projeye dair umutlarını paylaşan Gülpınar, bu çalışmaların kalıcı bir eser olarak Urfaspor’a kazandırılacağını ifade ederek, “İnşallah Allah bizleri mahcup etmesin. Yüzümüzün akıyla 3–4 sene sonra bu görevi bıraktığımızda Urfaspor’a kalıcı bir eser bırakmış olalım. Bakın, o tesisleri yapana Allah razı olsun diyoruz; bir kalıcı eser. Ne güzel. Biz bunu daha da geliştirebilirdik. Bugün ilk adımı atıyoruz. Urfa’mıza hayırlı olsun. İnşallah güzel neticeler buradan alacağız. Şanlıurfaspor’umuzu çok güzel yerlerde görmek için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz” dedi.