Türkiye'de üretilen fıstığın yaklaşık yüzde 50'si, mercimek, buğday ve arpanın ise önemli bir kısmını karşılayan Urfa'da, kuraklık ve zirai don nedeniyle çiftçiler zor günlerle karşı karşıya. Geçtiğimiz yıl kendini gösteren kuraklığın sürdüğü kentte, 14-15 Nisan tarihinde etkili olan zirai don ise fıstık, buğday ve mercimeği yaktı. 

Mağduriyeti giderek artan çiftinin durumuna ilişkin konuşan Ziraat Mühendisleri Odası (ZMO) Urfa Şube Başkanı Abdullah Melik, bu yıl buğday, arpa ve mercimekte yüzde 75'ten yüzde 90'a kadar ürün kaybı oluşacağını aktardı. 

2,5 MİLYON DÖNÜM SUSUZ KALDI 

Bu yıl yağışın etkili olmasını fırsat bilerek buğday, arpa ve mercimek eken çiftçinin bu kez yüksek gübre, mazot, zirai ilaç ve tohum fiyatları nedeniyle sıkıntı yaşadığını belirten Melik, "Dolayısıyla çiftçilerimizin büyük bir çoğunluğu mahsulünü gübresiz bir şekilde, yada yüzde 50'sinin daha azına gübre vererek ekti. Dolayısıyla 2022 yılının Mayıs sonu ve Haziran başında yapması gereken hasadı, yapamayacak. Gübre tam atamadığından kuraklıkla beraber yine hasar ve ürün kaybı oluşacak" dedi. Kuraklık nedeniyle hasat kaybı yaşayan çiftçinin enerji maliyetindeki artıştan ötürü mahsulü sulayamadığını kaydeden Melik, yaşanan zirai don olayının ise zararı ikiye katladığını söyledi. Melik, "İlimizde bu yıl 2 buçuk milyon dönüm buğday ekildi. Bu buğdayın yaklaşık 300 bin dönümü kuru, 2 milyon 200 bin dönümü ise sulu koşullarda ekilmiştir. Sulu koşullarda üretim yapan üreticiler, enerji maliyetinin yüksekliğinden dolayı ekini sulayamamıştır. Buradaki çiftçi ve üreticilerin bir kısmı da gübre atamamıştır. Sulu koşullarda hasat etse dahi üretimde düşüklük oldu ve birim alanda düşük verim elde edeceklerdir" diye belirtti. 

MERCİMEK GÜBRESİZ EKİLDİ  

Kentte bu yıl 1 milyon 200 bin dönüm kırmızı mercimek ekimi yapıldığını aktaran Melik, üretimin 800 binin kuru, 400 bin dönümünün ise sulu koşullarda ekildiğini kaydederek, "Üretici, sulu koşullarda ekilen mercimeği su maliyetinden dolayı sulayamamış, büyük bir kısmı ise pahalılıktan dolayı gübre atmaktan kaçınmıştır" ifadelerini kullandı.

ZİRAİ DON EKİNİ YAKTI 

Bu yıl 800 bin dönüm ekilen arpanın tamamının kuru koşullarda ekildiğini belirten Melik, şunları aktardı: "Kuraklıkla beraber arpada, kırmızı mercimek ve kuru koşullarda ekilen buğdayda yüzde 75 ile yüzde 90 arasında ürün kaybı oluşacak. Enerji fiyatlarının yüksek olmasından dolayı çiftçi yine ürününü sulayamamıştır, üstüne don olayı yaşanmıştır. Bölgemizde14-15 Nisan'da ciddi anlamda don yaşandı. Bu buğday, mercimek ve arpada yanmalar, sararmalar oluşturarak, başak oluşumunu engellemiştir. Sulu alanlarda yapılan üretimde de ciddi anlamda verim düşüklüğü olacaktır." 

FISTIK ÜRETİMİNDE DÜŞÜŞ

Kentte fıstık üretiminin yaklaşık 1,5 milyon dönümde yapıldığını dile getiren Melik, 60 bin dönümde de badem üretiminin yapıldığını söyledi. 14-15 Nisan tarihlerinde yaşanan don olayında bölgenin büyük zarara uğradığını belirten Melik, dondan etkilenen fıstık oranlarını şöyle sıraladı: "Bozova ilçemizde 350 bin dönümde yaklaşık meyve veren ağaç sayısı 4 milyon. Bunun yüzde 50'si dondan zarar görmüştür. Hiç ürün alınamayacak. Halfeti ilçemizde 190 bin dönüme ekilen ve meyve veren 4 milyon fıstık ağacının yüzde 50'sine yine don zarar vermiştir. Çiftçi-üreticilerimiz buradan da ürün alamayacaklar. Birecik ilçemizde 190 bin dönümde 7,5 milyon meyve veren Antep fıstığı ağacı var ve yüzde 15'inde don zararı görülmüştür. Karaköprü ilçemizde ise, 220 bin dönümlük bir alanda yaklaşık 2,5 milyon meyve veren ağacın yaklaşık yüzde 50'sinde don zararı görülmüştür. Yine bademde, dondan ciddi zarar görmüştür." 

'MAHSÜL ALINAMAYACAK'

Yaşanan kuraklık, don ve maliyet yüksekliği nedeniyle üreticinin mahsul alamayacağını, yada çok düşük verim alacağını ifade eden Melik, şunları söyledi: "Hükümet bu tehlikeyi görüyor ki buğday ithalatına başlayacak. TMO iki ihale yaparak yaklaşık 480 bin ton buğday ithal edecek. Buda ne anlama geliyor. Bizim ülkemizin dövizi başka ülkelere gidecek. Hükümet, TMO başka ülkelerin çiftçisini, üreticisini desteklemiş olacak. Halbuki ülkemizde destekleme politikaları yeniden gözden geçirilse ve tarım ürünlerindeki maliyetlerin düşürülmesinde gereğini yapmış olsalar kendi çiftçimiz üretim yapacak, dolayısıyla üretim yapıp bu dövizimiz ülkemizde kalacak."

'AFET İLAN EDİLMELİ'

Tarım Bakanlığı'nın kendi çiftçisinden habersiz durumda olduğunu ifade eden Melik, "Şuana kadar Tarım Bakanlığı kuraklıkla ilgili hiçbir çalışma yapmamıştır. Dolayısıyla üretici ve çiftçi kendi kaderine terk edilmiştir. İki yıl üst üste kuraklık yaşayan hiçbir çiftçi bu duruma dayanamaz. Tarım Bakanlığı'nın da bunu bir an önce görüp, bölgemizde, ilimizde ciddi anlamda 'tabii afet' ilan etmesi gerekiyor. Dolayısıyla üretici ve çiftçilerimizin dayanma gücü kalmamış, borçtan harçtan çiftçiliği, üretimi bırakacak duruma gelmişlerdir" diye belirtti.