Rekabetin, şeffaflığın ve eşit muamelenin kasten yok sayıldığı bir sistemin varlığının iddia edildiği DSİ’de üstelik bu durum tek bir olay olmadığı yıllardır devam eden bir düzen olduğu öne sürülüyor.
İŞTE İDDİALARA KONU OLAN İHALE LİSTESİ: HEDEF AYNI FİRMALAR FARKLI
1-Aşağı Fırat 2. Merhale Sulama ve Tahliye Kanalları ile Rezervuar Etrafı Tel Çit Korkuluk ve Uyarı Levhası 1. Kısım Yapımı
2-Aşağı Fırat 2. Merhale Sulama ve Tahliye Kanalları ile Rezervuar Etrafı Tel Çit Korkuluk ve Uyarı Levhası 2. Kısım Yapımı
3-Şanlıurfa Bozova Pompalı Sulamaları Tahliye Kanalları ve Sanat Yapıları İnşaatı
4-Aşağı Fırat 2. Merhale Sulama ve Tahliye Kanalları ile Rezervuar Etrafı Tel Çit Korkuluk ve Uyarı Levhası 3. Kısım Yapımı
5-Şanlıurfa Harran Ovaları Sulaması Sulamadan Dönen Suların Değerlendirilmesi Yapımı
AYNI PROJE, FARKLI FİYAT OYUNU
Tel Çit Projelerinde teknik olarak aynı olan projeler, ihale dosyalarında farklı fiyatlarla gösterildiği ileri sürülürken Tel Çite ait özel poz kalemlerinde DSİ’nin hazırladığı özel girdi listeleri, her ihalede değiştirildiği iddia ediliyor. Yandaş müteahhit iddiasında ise her ihalede “Yakın” firmaların öne çıkması dikkat çekiyor
4734 Sayılı Kamu İhale Kanunu’nun 5. maddesindeki saydamlık, rekabet, eşit muamele, güvenilirlik ve kamuoyu denetimi ilkelerinin bilinçli olarak çiğnendiği kanuna aykırılık yapıldığı da iddialar arasında yer alıyor.
ADRES BELLİ, KAZANAN BELLİ
İhale şartnamelerindeki oynama yapıldığı iddiası ise “Tesadüf” ihtimalini ortadan kaldırıyor. Her defasında aynı çevrelere rant sağlanması, “adresine teslim” ihale düzeni şüpheleri güçlendiriyor. Bu düzenle hem kamu zarara uğratılıyor hem de bölgedeki dürüst müteahhitlerin önünün kesildiği ileri sürülüyor.
DSİ 15. Bölge Müdürlüğü’nde döndüğü iddia edilen bu kirli düzen, sadece hukuka değil, kamu vicdanına da ağır bir darbe niteliğinde.
Şimdi kamuoyu, “Bu rant çarkını kimler döndürüyor, kimler göz yumuyor?” sorusunun cevabını bekliyor.
Ancak dikkat çekici olan nokta, bu ciddi iddialara rağmen DSİ Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın sessizliğini koruması. Kamuoyunda “Neden tepki göstermiyorlar? Bu sessizlik, iddiaları doğrular nitelikte mi?” soruları yankılanıyor.
Bu nedenle Tarım ve Orman Bakanlığı, DSİ Genel Müdürlüğü ve tüm yetkilileri harekete geçirmesi konuyu titizlikle inceleyip savcılığa taşınması bekleniyor.
