Dünyanın pek çok kültüründe binlerce yıldır şifa kaynağı olarak kullanılan hibisküs çayı, günümüzde de popülerliğini artırıyor. Antioksidan gücü, kan basıncını düşürmeye olan katkısı ve bakteri karşıtı özellikleriyle bilinen bu doğal çay, sağlıklı bir yaşam tarzı arayanlar için alternatif bir içecek olarak öne çıkıyor.

HİBİSKÜS ÇAYI NEDİR VE NASIL HAZIRLANIR?

Hibisküs çayı, hibisküs bitkisinin çiçeklerinin kaynar suya eklenerek demlenmesi ile elde edilen bir bitki çayıdır. Ekşi ve ferahlatıcı bir tada sahip olan bu çay, sıcak veya soğuk olarak tüketilebilir.

Özellikle Hibiscus sabdariffa türü, bu çayın yapımında en yaygın kullanılan hibisküs türüdür. Bu çayı hazırlamak için kurutulmuş hibisküs çiçeklerini kaynar suya ekleyip yaklaşık 5 dakika demlenmeye bırakabilirsiniz. Dilerseniz bal veya limon ile tatlandırarak içimi daha keyifli hale getirebilirsiniz.

HİBİSKÜS ÇAYININ SAĞLIĞA FAYDALARI

Hablemis Çayı

1. GÜÇLÜ ANTİOKSİDAN KAYNAĞI

Hibisküs çayı, serbest radikallerle savaşan güçlü antioksidanlar içerir. Antioksidanlar, hücrelere zarar veren ve zamanla hastalık riskini artıran serbest radikalleri yok etmeye yardımcı olur.

Yapılan araştırmalar, hibisküsün antioksidan gücünün hücreleri korumaya katkı sağladığını göstermiştir. Özellikle Marfan sendromu olan bireyler üzerinde yapılan bir çalışma, hibisküs ekstresinin oksidatif stresi azalttığını ve kan dolaşımında antioksidan seviyelerini artırdığını ortaya koymuştur.

2. KAN BASINCINI DÜŞÜRÜCÜ ETKİLERİ

Hibisküs çayının en bilinen faydalarından biri kan basıncını düşürmeye yardımcı olmasıdır. Özellikle yüksek tansiyon sorunu yaşayan bireyler üzerinde yapılan çalışmalarda, hibisküs çayının sistolik ve diyastolik kan basıncını düşürdüğü gözlemlenmiştir.

Ancak, yüksek tansiyon ilaçları kullanan bireylerin hibisküs çayı tüketmeden önce doktorlarına danışmaları önerilir çünkü bu çay ilaçlarla etkileşime girebilir.

3. KOLESTEROL DÜZEYLERİNİ DÜZENLEMEYE YARDIMCI OLABİLİR

Bazı araştırmalar, hibisküs çayının kötü kolesterol (LDL) düzeylerini düşürüp, iyi kolesterol (HDL) seviyelerini artırarak kalp sağlığını desteklediğini göstermektedir.

Diyabet ve metabolik sendrom gibi özel durumları olan bireylerde yapılan araştırmalar hibisküs çayının bu gruptaki bireylerde kolesterol düzenlemesine katkı sağlayabileceğini ortaya koymuştur. Ancak, genel popülasyon üzerindeki etkileri konusunda daha fazla araştırma gerekmektedir.

4. KARACİĞER SAĞLIĞINA DESTEK OLABİLİR

Karaciğer sağlığı, genel sağlığımız için oldukça önemlidir çünkü karaciğer; protein üretimi, safra salgılama ve yağ metabolizması gibi hayati işlevleri yerine getirir.

Araştırmalar, hibisküs çayının karaciğer sağlığını destekleyici etkilere sahip olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle karaciğerde yağ birikimini azaltarak, karaciğerin sağlıklı işleyişine katkıda bulunabileceği düşünülmektedir.

Habesküs

5. KİLO KONTROLÜNE DESTEK VERİR

Hibisküs çayı, kilo kontrolü sağlama konusunda da olumlu etkiler gösterebilir. Hibisküs ekstresi ile yapılan çalışmalarda, vücut ağırlığı, vücut yağ oranı ve bel-kalça oranında düşüş gözlemlenmiştir.

Ancak, bu çalışmalar genellikle yüksek yoğunlukta hibisküs ekstresi ile yapıldığından, hibisküs çayının doğrudan kilo kaybı üzerindeki etkilerini doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

6. KANSER KARŞITI POTANSİYEL

Başörtülü Genç Kadının Boynuna Saplanan İğne Ameliyatla Çıkartıldı Başörtülü Genç Kadının Boynuna Saplanan İğne Ameliyatla Çıkartıldı

Hibisküs bitkisi, kanser hücrelerinin büyümesini önleyici etkiler gösterebilecek güçlü polifenoller içerir. Laboratuvar çalışmalarında, hibisküs özütünün ağız ve prostat kanseri gibi çeşitli kanser türleri üzerindeki yayılmayı durdurucu etkisi gözlemlenmiştir.

Ancak bu etkiler henüz insan deneyleri ile desteklenmediğinden, hibisküs çayının kanser üzerindeki potansiyel etkileri konusunda daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.

7. ANTİBAKTERİYEL ÖZELLİKLERİ

Laboratuvar çalışmaları, hibisküs özütünün bazı bakteri türlerinin büyümesini engelleyebileceğini göstermektedir.

Özellikle E. coli gibi zararlı bakterilerin aktivitesini engelleyici etkileri görülmüştür. Ancak bu etkiler daha çok laboratuvar ortamında yapılan çalışmalara dayandığı için, insanlar üzerindeki antibakteriyel etkileri net olarak bilinmemektedir.

Editör: Urfadasin Haber