Şeftali, yazın en sevilen meyvelerinin başında geliyor. Hele olgunlaşmış şeftalinin lezzeti bir başka oluyor. Uzmanlar öve öve bitiremedi O kadar faydalı ki... Üstelik şimdi tam mevsimi
Olgun şeftaliden kocaman bir ısırık aldığınızda, suyu ağzınızın kenarlarından üzerinize damlıyor, değil mi? Bunun sebebi şeftalinin neredeyse yüzde 90'ının sudan oluşması. Bu özelliğiyle şeftali yaz aylarında vücudun artan sıvı ihtiyacını karşılamanın en iyi yollarından biri ancak tek yararı bu değil.
İşte göz sağlığını desteklemekten kronik hastalık riskini azaltmaya, şeftalinin saymakla bitmeyen faydaları...
Oregon Sağlık ve Bilim Üniversitesi'nde insan beslenmesi yüksek lisans programları direktörü olarak görev yapan Diane Stadler, The New York Times'a yaptığı açıklamada, "Sıvı ihtiyacını meyvelerden ya da diğer besin kaynaklarından karşılamanın, bir bardak su içmekten farkı yoktur" dedi.
Stadler, şeftalide yüksek su içeriğinin yanı sıra makul miktarda potasyum bulunduğunu vurguladı. Potasyum kasların kasılması, kalbin kan pompalaması, nöronların ateşlenmesi gibi birçok vücut fonksiyonunda görev alan bir elektrolit. Bu tür elektrolitler, sıcak günlerde terle vücuttan atılıyor.
Küçük bir şeftalide 180 miligram potasyum bulunuyor. Bu da günlük tavsiye edilen miktarın yaklaşık yüzde 5'ine denk geliyor. Dolayısıyla şeftali sadece su ihtiyacınızı değil elektrolit ihtiyacınızı da karşılamaya yardımcı oluyor.
Şeftalinin o iştah açan turuncu tonları, flavonoidlerden ve karotenoidlerden geliyor. Bitkiler bu kimyasalları böceklere ve güneş ışığının zararlı etkilerine karşı bir savunma mekanizması olarak üretiyor. Araştırmalar şeftalilerdeki kırmızı-pembe renkleri yaratan flavonoidler açısından zengin besinler tüketen kişilerin kalp hastalığı riskinin daha düşük olduğuna işaret ediyor.
Ek olarak Dr. Lila, flavonoidlerin hafızayı ve bilişsel fonksiyonları güçlendirdiğini belirtti. Bunun sebebi bu maddelerin bağırsak bakterileri tarafından parçalanmasının ardından kana, beyin bariyerini aşabilen maddeler karışması.
Yaban mersini tozunu kullanarak flavonoidler üzerinde araştırmalar yapan Dr. Lila, bu maddeler açısından zengin bir diyetin, yaşlılarda reaksiyon sürelerini, motor becerilerini ve bilgi işleme süreçlerini iyileştirdiğini ortaya koydu.
Öte yandan Wisconsin-Madison Üniversitesi'nde beslenme dersleri veren Beth Olson, şeftalilere turuncu rengini veren karotenoidlerin, güçlü antioksidanlar olduğunu söyledi. Antioksidanlar dokularda hasara yol açıp inflamasyonu tetikleyen moleküller olan serbest radikallere bağlanarak hastalık riskini azaltmaya yardımcı oluyor.
Karotenoidlerin ikinci bir faydası daha var. Vücut bu maddeleri A vitaminine dönüştürebiliyor. Küçük bir şeftali, 35 mikrogram civarında A vitamini içeriyor. Bu da günlük tavsiye edilen miktarın yaklaşık yüzde 4'üne tekabül ediyor.
A vitamini özellikle göz sağlığı ve görme yetisindeki rolüyle biliniyor. Dr. Lila, "Bunun sebebi, A vitamininin gözün ışığı bilgiye dönüştürüp beyne gönderen kısmı olan retinanın en önemli yapı taşlarından biri olması" dedi.
Dr. Olson da A vitamininin hücre bölünmesinde kritik olduğunu belirtti. Bu bağlamda özellikle sürekli yenilenmesi gereken bağışıklık ve cilt gibi hücreler için A vitamini çok önemli.
Dr. Lila, şeftaliden alınan faydayı artırmak için kabuklarının soyulmaması gerektiğini belirterek, "Faydalı kısımlarının çoğu kabuğunda" dedi. Şeftali kabuğunda A vitamini ve polifenollerin yanı sıra birkaç gram kalp ve bağırsak dostu lif bulunuyor.
Dr. Stadler, "Şeftaliyi yemeden önce soğuk suyla güzelce yıkayıp bir kağıt havluyla kurulayın. Bu pestisitleri ve zararlı olabilecek bakterileri temizlemek için yeterli olacaktır dedi.
Dr. Olson ise "Taze şeftalinin yerini hiçbir şey tutamaz" derken dondurulmuş veya konserve şeftalinin de şeker ilaveli olmadığı müddetçe besleyici bir tercih olabileceğini ifade etti. Ancak Olson, bu tür işlenmiş şeftalilerin kabuksuz olduğunu ve asıl faydanın kabukta olduğunu hatırlattı.
Dr. Lila, şeftaliyi pişireceklerin çok yüksek sıcaklık tercih etmemesi gerektiğini, aksi takdirde A vitamini gibi önemli besin maddelerinin etkisinin azalabileceğini söyledi. Lila kendisinin de şeftalileri ikiye bölüp biraz zeytinyağı ile yağladıktan sonra ızgara yapmayı tercih ettiğini ifade etti.
