Şenyaşar ailesini 'terör örgütüne üye olmakla ve örgüte üye kazandırmakla' suçlayan Yıldız, hastanedeki cinayete atıf yaparak, "Benim ailemden kimse yapmadı, inanmıyorum. Terörist de olsalar hastanede böyle bir şeyin yaşanmaması gerekti" dedi. 

Yıldız, ayrıca AKP'den istifa ederek İYİ Parti'ye geçen Ahmet Eşref Fakıbaba ile ilgili de konuştu. 

Cumhuriyet yazarı Barış Pehlivan, bugünkü yazısında AKP Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Halil Yıldız’ın, Urfa'nın Suruç ilçesinde 14 Haziran 2018'de üç kişinin öldürüldüğü Şenyaşar cinayetine ilişkin yaptığı açıklamaları aktardı.

Pehlivan, Şenyaşar ailesini terör örgütü üyeliğiyle ve örgüte eleman kazandırmakla suçladığını belirterek, Yıldız'ın, “Bir PKK itirafçısının ifadesi var; Suruç’tan Kobani’ye adam teslim ediyorlardı. Saldırı terör saldırısı olmayabilir ama aile terörist” dediğini yazdı.

Pehlivan, "AKP milletvekiliyle cinayeti konuştum" yazısında şunları kaydetti:

Şenyaşar ailesini terör örgütü üyeliğiyle ve örgüte eleman kazandırmakla suçluyor. “Bir PKK itirafçısının ifadesi var; Suruç’tan Kobani’ye adam teslim ediyorlardı” diyor. “Saldırı terör saldırısı olmayabilir ama aile terörist” diye çok ağır bir ithamda bulunuyor. 

Gelin görün ki hem Emniyet hem de savcılık Şenyaşar ailesinin PKK ile bir bağını bugüne kadar kanıtlayamadı. Öyle ki, buna dair altında iki polisin imzasının bulunduğu bir tutanak da var. Buna göre, savcılık “öldürülen Esvet, Adil ve Celal Şenyaşar’ın PKK’lilerin yanına mı gömüldüğünü” bile araştırmış. Polisler ise Şenyaşarların yattığı mezarların “herkesin cenazesini normal bir şekilde defnettiği kısımda” olduğunu fotoğraflarıyla savcılığa sunmuş. 
AKP milletvekiline işte tüm bunları hatırlattığımda ise “Evet, doğru” diyor. 

‘FAKIBABA HİÇ AK PARTİLİ OLMADI’ 

Suruç Devlet Hastanesi’nde Şenyaşar ailesine yapılan ağır saldırıya getiriyorum konuyu. Yaralananların tedavisinin engellendiğini, baba Şenyaşar’ın oksijen tüpüyle ve demirlerle saldırılarak öldürüldüğünü hatırlatıyorum. Faillerin akrabası olduğunu vurguluyorum. 

Ağabeyi Mehmet Şah Yıldız’ın vurulduğunu duyan eş, dost ve akrabaların hastaneye koştuğunu aktarıyor AKP’li Yıldız. “En az 1000 kişi vardı hastane içinde” diyor. 
Sonra sözü hep aynı yere getiriyor: “İki ayrı tarafın da yaralılarını aynı hastaneye götürmek planın bir parçasıydı.” 

“Eğer bu bir kışkırtma ise kim yapar ki” diye soruyorum. “Ambulans şoförlerinin telefon kayıtlarına bakmak lazım” yanıtını alıyorum. Tutanaklara yansıyan tanık ifadelerinin aksine cinayeti “Benim ailemden kimse yapmadı, inanmıyorum” diye anlatıyor. Açıkçası, bana da bu iddiası inandırıcı gelmiyor. O ise “Terörist de olsalar hastanede böyle bir şeyin yaşanmaması gerekti” diye ekliyor. 

Bunun üzerine “Güvenlik güçlerinin sizin isteğinizle hastanedeki olaylara müdahale etmediği söyleniyor” diyorum. AKP milletvekili Yıldız net bir şekilde “Kesinlikle yalan, hiçbir Emniyet görevlisiyle görüşmedim” yanıtını veriyor. “Fakıbaba’ya sorun, ben ayrılmıştım ama o oradaydı; engelleseydi” diye de ekliyor.

"FAKIBABA BAKANLIĞI İNTİKAM ALMAK İÇİN KULLANDI" 

Evet, söz dönüp dolaşıp eski AKP’li yeni İYİ Parti’li Ahmet Eşref Fakıbaba’ya geliyor... 

AKP Milletvekili Yıldız yıldızının hiç barışmadığı Fakıbaba’ya dair çok çarpıcı sözler söylüyor. 

“Fakıbaba bakandı ama o hiçbir zaman AK Partili olmadı” diyor. Yetmiyor, “Fakıbaba bakanlığı AK Partililerden intikam almak için kullandı” diye de ekliyor. 

Konuşmamızın sonuna doğru, Yıldız soyadlı birisinin Fakıbaba’ya yönelik yakın zamandaki tehdidini hatırlatıyorum. 

“Tehdidi bilmiyorum. Ailem 5 bin kişi... Bütün aileyi zan altında bırakamazsınız. Ailemi değil, beni konuşsun...” diye yanıt veriyor. 

Fakıbaba’nın kaldığı misafirhanenin akrabaları tarafından basılma olayını ise “Fakıbaba onları tuzağa çekti, şimdi de mağduru oynuyor” diye açıklıyor. “Aileme hakaret ediyor ki biri gelsin ona karşılık versin... Tokat yesin ki mağduru oynasın” diyor.
 

Editör: Urfadasin Haber