Şeker hastalarının gün içinde az ve sık yemek yemeleri, kan şekeri düzeylerini belirli bir seviyede tutabilmeleri için büyük önem taşıyor. Ancak günlerin uzun olduğu günlerde tutulan oruç nedeniyle uzun süreli açlık, kan şekeri seviyesinin tehlikeli sınırlara düşmesine neden olarak, “Hipoglisemi” ataklarına yol açabiliyor.

Şanlıurfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzm. Dr. Hatice İncebıyık, Diyabet Hastalarının mutlaka doktorlarına danışarak oruç tutması gerektiğini belirterek, “Şeker hastalığının başlangıç aşamasında olan ve şeker düşüklüğüne neden olmayan ilaç kullanan hastalar, doktorlarından onay alarak oruç tutabilir. Tip 1 diyabet hastaların dört doz insülin kullanan hastalar, gebeler ile birlikte diyabet olan hastalarda oruç tutmadan önce doktoruna başvurmaları gerekmektedir. Bu gibi hastalarda oruç tutmayı biz pek önermiyoruz. Her türlü kan şekeri regülü olan üç aylık kan şekeri ortalaması sekizlerin altında olan hastalarda oruç tutmadan önce doktorlarıyla diyaloga girmesi önerilir” dedi.

Oruç tutan diyabet hastalarının Ramazan ayı boyunca beslenme alışkanlıklarının değişmesi nedeniyle düzenli giden şeker ve tansiyon değerlerinin bozulabileceğini kaydeden İncebıyık, şöyle devam etti:

“Oruç tutacak olan diyabet hastaları Ramazan ayı süresince beslenme alışkanlıklarındaki önemli değişiklikler düzenli giden şeker ve tansiyon değerlerinde bozulmalara yol açabilir. Ramazan ayı boyunca günlük kalori ve karbonhidrat alımının düşerken yağ tüketimi artmaktadır. Sağlıklı kişilerde günlük kalorinin %65’i iftarda alınmaktadır. Bu hatalı davranış yerine günlük kalori alımı iftar ve sahur arasındaki döneme yayılmalıdır. İftarda çorba gibi sıvı gıdalar ve hafif kahvaltılıklar yendikten sonra ana öğüne geçilmeli, öğünlerde aşırı kalori alımından kaçınılmalıdır. Gerekirse iftar ve sahur arasına düşük kalorili bir ara öğün ilave edilmelidir”

Editör: Yunus Emre Aktaşoğlu