Birileri sizin üzerinizde her zaman hak iddia edebilir.

Her zaman “Ben ona şunu yaptım, bunu yaptım, bunu ettim, onu verdim” vs. vs. vs. insanlar tarafından bir iki kelime öğretilmişi papağan misali konuşur durur…
Oysa büyükler “Birilerine bir şey verdiğini sananlar önce dönüp vereceği şeyin kendisinde olup olmadığına baksın” derler…
Örneğin;
Okuma yazma öğreteceksen önce sen bileceksin,
Ahlaki açıdan bir şeyler vereceksen önce sen ahlaklı olacaksın,
Nasihat edeceksen önce sen bu nasihatlerden nasibini almış olacaksın,
Harama el uzatma diyeceksen önce sen helalı bileceksin,
Şoförlüğü öğreteceksen önce sen şoför olacaksın,
Gazeteciliği öğreteceksen önce gazeteci olacaksın…
Bu anlamda hiçbir sıfatı olmayanların nutuk yazıp kendilerini Mustafa Kemal Atatürk zannetmesi akıllara durgunluk verecek cinsten had bilmezliktir…
Gene büyükler demiş ki “Haddini bilen kimse helak olmaz” benden söylemesi… belki de papağan misali şaklamanız helak olduğunuz anlamına geliyordur…
Neyse konuyu fazla dağıtmadan asıl meseleye dönelim…
Gazetecilik fedakarlığın, ahlakın, bilgi ve birikimin ana omurgasını oluşturduğu bir meslektir…
Bu mesleği icra edenlerin bu sıfatlara sahip olması gerekiyor. Bu sayede birilerine yani gelecekte bu mesleği icra edecek olanlara güzel şeyler öğretebilirsiniz…
Öğrenecekleri şey de namusu ve şerefiyle çalışmaktır… Aksi şimdilerde yapıldığı gibi üç beş kuruşa satış ve kiralama işi yapanlardan farksız olurlar…
Verilecek üç beş kuruş ile kafalarını kuma gömer, diğer taraflarını da dışarıda bırakırlar.
Unutmayın! rüşvetin ve ahlaksızlığın resmi ya da gayri resmisi yoktur… Ahlaksızlık her yerde ve her zaman ahlaksızlıktır…
Bana yani Hasan Ray’a gerçek manada ahlaki sınırlar içerisinde mesleki olarak katkıda bulunan kişilerin sayısı çok azdır çünkü mesleki açıdan temiz kalmış çok az sayıda kişi kaldı…
Keşke bu sayı daha çok olsa da bana daha çok şey öğretseler… Zevkle dinler ve zevkle onların yolundan yürürüm…
Ancak ortada dolanan mahlukatların ceplerinde adına para denilen kağıt parçalarıyla “Herkese ben bu işi öğrettim” nutukları atması Acil Güldürü’deki Mıhemed Usta'ya iyi malzeme olur…
Ancak ben gazeteciyim demekle gazeteci olunmaz. Bu işi öğrettim demekle de öğretemezsin…
Kocaeli basının çınarlarından olan Gazeteci Cemallettin Öztürk, hala gazeteciliğin G’sine yetişmediğini söylüyordu da sen nasıl oluyor da herkesin ustası oluveriyorsun; parayla mı bu işler?...
Neyse herkes haddini bilecek ve kimse helak olmayacak bir şekilde yaşantısına devam eder ve bu meslek de güzel güzel ileriye taşınır…