Çiçekler baharda gelir, çünkü baharın zikridir çiçekler. Beklenen zaman geliyor, doğum başlıyor. Doğumun başladığını gösteren en önemli belirti doğum sancısı olarak kabul edilebilir.
Bu sancılar çok ağır geçebilir. Mecelle’nin bir kaidesi şudur: “Mâni zayi olunca memnû’ avdet eder.” Yani sistemin önündeki tüm maniler bitince sistem çalışır. Bu maniler yavaş yavaş bitiyor.

Şimdilerde toplumda değişim sancılarını görebiliyoruz. Belki de bu depremler ve sel felaketleri de bu sancıların ne kadar ağır olduğunu gösterebilir. 

Bahar geliyor. Güzel çiçekler baharda ortaya çıkar. Önce bir tomurcuk dalların ucunda. Sonra birdenbire bir uyanış... Meyvelerin de habercisidir çiçekler. Derelerde ve tepelerde, ovalar ve tarlaların satırlarında yeşerir çiçekler. Bu satırlardan kâinat kitabı okunur. Kâinatı okuma ile ahlak sistemi gelişir.

Evet, çiçekler baharda gelir. Çiçeklere zemin hazır etmek lâzım. Günümüz insanı birçok maddi ve manevi sorunla karşı karşıyayız. İnsanlık, tarihinin felaketli asrını bir türlü geride bırakamıyor. Güzel ahlak çiçekleri baharda, yeryüzünün tüm güzelliklerinin ortaya çıktığı zamanda gelir. Karanlık kara ve sancılı bir kışın ardından gelen aydınlık, güzelliklerle dolu bir bahara çiçeklerle merhaba diyeceğiz. Barış, adalet ve güzelliklere merhaba diyeceğiz. Her kalbe bahar gelir inşallah ve bazıları çiçek açacak. 

Fakat çiçekler baharda gelir. “Öyle kudsî çiçeklere zemin hazır etmek lâzım gelir. Ve anladık ki, bu hizmetimizle o nuranî zatlara zemin ihzar ediyoruz”1 Üstad risalelerinde, kendi yaşadığı dönemin kış olduğunu ifade eden izahlar yapar. Yaptığı bu çalışmalarla kendisinden sonra gelecek insanlara ortam hazırladığını belirtir.

Üstad Bediüzzaman Said Nursi, “Ne yapayım acele ettim kışta geldim, sizler cennet asa bir baharda geleceksiniz” diyerek baharın müjdesini vermiştir. Nasıl kışın hemen ardından bahar geliyorsa, ahirzamanda gelecek baharı müjdelemiştir. Üstad “İşte ben de sizinle konuşmayacağım, şu tarafa dönüyorum; müstakbeldeki insanlarla konuşacağım.”2 derken asırların nesillerine müjdeliyor. Bu müjde hem iman ve ahlak sahasında, hem siyasi sahada müjdeleri söylüyor. 

İnşallah biz şu anda bu müjdeli yılların başlarında sayılırız. Çünkü zemin yumuşadı, mevsim bahar, geliyor. Tohumlar topraktan çıktı, çatladı. Filizlenip olgunlaşma dönemine gireceğiz. “Çiçekler” baharda, yeryüzünün tüm güzelliklerinin ortaya çıktığı dönemde gelecekler.

Kara kışların ardından gelen aydınlık, güneşli ve umutlarla dolu baharlardır. Çiçekler, yaşanacak huzur, barış, adalet ve güzellikleridir. Bu bahar döneminin çok yakın olduğunu sancılarla anlıyoruz. 

‘Küresel köy’ün bütün mü’minleri, mazlumları ve hakperest insanları bu baharı bekliyor. Her şeye rağmen çiçekler baharda gelecek, inşallah...

Dipnotlar: 1- Sikke-i Tasdik-i Gaybi, s. 189., 2- Emirdağ Lahikası-II, 82. Mektup.