Şanlıurfa Siverekli Sinan Ağanın torunu Tuba Şeyhanlıoğlu, şu sıralar Şanlıurfa ve Güneydoğu da bir ilke imza atmaya hazırlanıyor.
Yakın zamanda temellerini atacağı bakliyat fabrikasıyla dünyaya açılmayı hedefleyen Tuba Şeyhanlıoğlu, Urfadasın haber sitesine verdiği işte o röportaj
Urfadasın: Bize kendinizden kısaca bahseder misiniz?
Şanlıurfa’da dünyaya geldim. Eğitim hayatımı Ankara ve Gaziantep’te tamamladım. Hala da okumaya devam ediyorum. Gaziantep’te uluslararası ticaret ve lojistik bölümünü, bölgenin sanayisini yakından incelemek için okumuştum. Derslerimden çok ticarete kafa yordum. Çok küçük çaplı ticaretlerle Amerika’ya kadar satış yapabildiğimi görünce bu işi profesyonelleştirip büyütmeliyim diye düşündüm.
Urfadasın: Bu yatırıma nasıl karar verdiniz? Sizi buraya yönlendiren şeyler ne oldu?
Okulun son yılı işlerime organize sanayide devam ettim. Ortak çalıştığım bir aile üyesiyle iplik fabrikası kurma kararı almıştık. Bu yatırımı güzel şekilde değerlendirmeyi düşündüğümden gözümü direkt büyük yatırımcılara diktim.
Şanlıurfa sanayisini güçlendirmek için devlerden birinin buraya gelmesi şarttı. Bana göre ve bu sebeple Zorlu Holding ile görüşmeye gittim. İlk önce holding CEO’su Ömer Yüngül ile bağlantı kurdum, onun aracılığıyla Ahmet Nazif Zorlu’dan görüşme talep ettim ve birkaç gün sonra da İstanbul’a Zorlu Holding’e davet edildim. Aslında her şey o günden sonra başladı. Hayatımın dönüm noktasıydı…
“AHMET NAZİF ZORLU İLE TOPLANTILAR YAPTIK”
Ahmet Nazif Zorlu ile gerçekleştirdiğimiz 4 saatlik toplantıda Şanlıurfa gündemini ve sanayisini ele aldık. 3 kişi olarak oturduğumuz masaya holdingin CEO’su ve üst düzey yöneticilieri de dahil oldu.
Bu benim için son derece onur vericiydi. Ahmet Nazif bey ve ekibi gerçekten iş dünyasının çok önemli isimlerinden ömrünü işine adamış, iş aşkıyla olsun mütevazılığıyla olsun herkesin örnek alması gereken iş adamlarıdır. Toplantı sonrasında tekstil ve enerji grubunun başkanları ve fabrika müdürleri Ahmet Nazif beyin talimatıyla Şanlıurfa’ya geldi.
“ÇOĞU ZAMAN ALDIĞIM MALI KARSIZ SATIYORDUM”
OSB’deki iplik fabrikasını incelediler. Yine uzun bir toplantı sonucunda çok yüksek maliyetler dolayısıyla yatırımı bir süreliğine askıya aldık. İşte bu beni daha da hırslandırdı. Çok çalışıp çok kazanmalı ve o iplik fabrikasını kurmalıydım. O sıralar iplik konusunda hiçbir tecrübemde yoktu, iş ciddiye binsin bir yerde çalışır birkaç ayda her şeyi öğrenirim diye düşündüm.
Tekstille alakalı her sektöre el attım. İplik oluşturmak için gerekli ham maddelerden tutun ipliğe kadar, yine iplikten kumaşa kumaş firelerinden fireleri geri kazandırıp elyaf oluşumuna kadar A’dan Z’ye her şeye el attım ve alıp satmaya başladım. Bu işlere başlarken ailemden parada almıyordum. Aylık bin TL bile kazansam olsun, tecrübe oldu bu sayede şu firmayı tanıdım diye seviniyordum.
Çoğu zaman aldığım malı karsız satıyordum. Tecrübe edinmek paradan daha önemliydi çok çok küçük karla da satışım olurdu. tüm müşterilerim Antep ve Maraş sanayisindeydi. Malı düşük fiyattan alıp yüksek fiyattan satmayı o kazandığın paraylada yatırım yapmayı öğrendim çalıştığım iş adamlarından, sanırım sanayileşmenin sırrı buydu. Kazanıp harcamayacaksın işlerini büyüteceksin,yatırım yapacaksın.
2021 Ocak ayında mezun oldum 3 ay sonra da 16 Mart’ta Kipsa’mı kurdum. Şu anda da Türkiye’nin hemen hemen her yerinden kumaş, kumaş firesi, iplik ve pamuk alıp satıyorum. Şirketimi çocuğum gibi görüyorum ve mesleğime de son derece aşığım…
Urfadasın: Kipsa’nin açılımı nedir?
Kipsa kumaş, iplik, pamuk sanayinin kısaltılmış hali. Kipsa tekstil,tarım ve enerji diye geçer ve bu sektörlerde hizmet verir. Şirketi kurduktan sonra sektörleri genişlettim.
Urfadasın: Tarım ve enerji alaninda neler yapıyorsunuz?
Birgün babamla Suruç yolundan Gaziantep’e giderken yeni OSB’nin çalışmalarını gördüm. Ben de yatırım amaçlı yeni bir yer arayışındaydım. Babam ‘Git bak bakalım bir yer alalım’ demişti, ben de Antep’ten döner dönmez soluğu OSB müdürlüğünde aldım. Gıda OSB olduğunu öğrendim, babam ilk başta vazgeçer gibi oldu. Tekstil alanında ilerlemeyi düşünüyorduk açıkçası, sonra dedim ki neden olmasın?
“KIZ BAŞIMA BU İŞLERE KALKIŞTIĞIM İÇİN İLK BAŞLARDA ÇOK ZORLANDIM”
2 ay gibi kısa sürede gece gündüz demeden çalışıp peşinatı çıkarmıştım bile. Gıda diye vazgeçemezdim ailem olsun aşiretim olsun her yıl Siverek’te onbinlerce dönüm hububat üretiyor. Bizim aşirette tarımla uğraşmayan tek bir aile bile yok, bulamazsınız. Hepimiz üretime odaklıyız. Zarar da etsek yinede vazgeçmeyiz. Kız başıma bu işlere kalkıştığım için ilk başlarda çok zorlandım, çok mücadele verdim hiçbir şey beni yolumdan döndüremezdi.
Bakliyatı, ipliğe göre daha düşük bütçeyle kurulacağı ve hibe programlarından faydalanılarak yapıldığı için seçtim. Bu sayede ailem artık tüm malını fabrikadan halka kendi markaları olarak sunacak.
“TEKSTİL VE ENERJİ YATIRIMLARIM HAZIR”
Şimdilerde aldığım arsaya 15 milyon TL değerinde yatırım yapmaya hazırlanıyorum. En geç 2 yıl içinde bitirmiş olacağım. Allah kısmet ederse yepyeni teknolojik sistemlerle, Şanlıurfa markasıyla ilk adımda 4/1 kapasiteyle adım adım büyüyeceğim. 3 bin metrekare olarak başlayacağım fabrikamın kapasitesini 5. yılın sonunda 7 bin metrekareye çıkardıktan sonra İplik fabrikasına başlamayı düşünüyorum.
Enerji sektöründe ise Siverek’teki köyümüzde Güneş paneli kurulumuna son derece uygun 2 bin dönümlük bir arazimiz mevcut. Siverek bölgesinin kesilmeyen elektriğe ihtiyacı var, biz de bunun için birkaç firmayla görüşüyoruz. Bir gün o sorunu da çözeceğiz inşallah.
Urfadasın: Başarılı kariyeriniz kız çocuklarına örnek olacak cinsten. Buradan kızlara neler söylemek istersiniz?
Şeyhanlı aşireti reisi rahmetli dedem Sinan Ağa başta olmak üzere bizim önceliğimiz hiçbir zaman para olmadı. Vatana hizmet oldu. Milli duyguları yüksek ve halkımıza sadece fayda sağlamak isteyen bir aile olduğumuz herkes tarafından bilinir. Benim bu yapacaklarımda tamamen vatanıma, halkıma hizmettir. Bu böyle de devam edecektir. Lütfen üretmekten, çalışmaktan vazgeçmesin kimse. Bir de ben istiyorum ki, kız çocukları daha fazla ticarete atılsın ve kimse kimsenin önünü kapatmasın.
Babam ben tek başına her şeyi yapabileyim, her şeyin üstesinden geleyim diye benim işlerime hiç karışmazdı. Çok zora düşüp tökezlediğim zamanlarda da hep destek olmuştur. İşlerimi büyütmem için de desteğini esirgemez. Bu da benim onurumdur ve her daim babamla gurur duymuşumdur. Babalar, ağabeyler, amcalar kız çocuklarına destek çıksın. Kimse ‘Bu iş sana göre değil, sen yapamazsın’ deyip de kimsenin hayatıyla oynamasın. Çünkü o insanın nerelere geleceğini bilemezsiniz."
