Tarihin tecrübesi; bize, ittifak ile bilgi ve bilimle taçlandırılmayan salt bir gücün, ağraz bir pehlivandan farksız olduğunun belgeselidir.

Başta mazlum Ekrad Milletim ve bilhassa itikadi İslâm Ümmetimzin ehvali maalesef, şimdilik bu minval üzredir. 

Umarım bu gabi gafletten erken uyanarak, Bediüzzaman'nın "Nesayihi Ekrad" adlı risalesi olan beyannamesinin muhatapları bu hakikati idrak ederek, içeriğinin gereğini yaparlar.

Ve şüphesiz,  müslüman milletlerin İslam Coğrafyası Ülklerinde "İttihad'ı İslâm" Vahdettin yolu olan tüm insanlığın kurtuluşu ancak bu şekilde sağlanabilir.

Bunun olmaz'sa olmaz birlikteliği,  ümmetin harcını oluşturacak olan çekirdek noktadaki müslüman kavimlerin özünü oluşturan ekseriyeti müslüman olan Arap, Pers, Türk, Kürd'lerin tevhid ve adalet temelinde eşit şartlarda ittifak etmelerinden geçer.

Bunun dışında her plan, proje ve program akamete uğrar. Umarım bu Kur'an ve sünnet gereği olan Rabbani öğreti erken anlaşılarak gereğinin yapılması için her sorumlu gereken riski üstlenerek yeniden tevhid bayrağının bayraktarlığı şerefini, basit milli-ırki çıkarlarına kurban edilmez.

Bunun oluşmasının nirengi noktası; mazlumların gayretiyle, fedakarlığıyla değil, güçlü olan hakimlerin adaletiyle elde edilebilir. Rabbimiz "Siz usule uygun çalışarak isteyin, ben icabet ederek vereyim" buyurmaktadır. 

Selam ve dua ile Allah'a emanet olunuz sevgili ehli insaf ve ehli iman kardeşlerim.